Ordu'ya gelirken Galatasaray'ın kaybedeceği Selçuk İnan'ın içine doğmuş olacak ki; "Çok zor maç. Eğer kazanırsak önümüz açılır" demişti. 16 Aralık 2011'de Galatasaray'a kaybeden ve o yenilgiden sonra evinde bileği bükülmeyen Orduspor bu galibiyetle rövanşı da aldı.
Galatasaraylı oyuncular bu yenilgiye, "Aklımız Braga'da" gibi mazeret üretmeye kalkmasınlar. Büyük takım oyuncuları her maçı ayrı ayrı düşünmek zorundadır. Ciddiyetten ve "Biz bu maçı alırız" düşüncesinden uzak olan Galatasaraylı oyuncular, 4-4-2'nin uzmanı ve "Savunma ustası" Hector Cuper'in tuzağına düştü.
Orduspor maç boyu enerjisini ekonomik kullanırken takım halinde yaptıkları alan savunmasıyla Galatasaray'a topu kullanacak alan bırakmadı. Orduspor top Galatasaray savumasındayken hemen önde 4 kişiyle baskı kurup Cris-Eboue-Semih-Hakan'ı öne doğru çabuk oynatmayıp geriye, yana ve kaleci Muslera'ya pas yapmaya zorladılar, başarılı da oldular.
Geniş ve kaliteli kadro adına önemlidir. Bu rekabet formayı kapma konusunda kendisine hırs yapan oyuncular sayesinde anlam kazanır. Geçen sezon Galatasaray'ı zirveye taşıyan en büyük etkenler, yüksek mücadele, takım halinde yardımlaşma ve en önemlisi kadro istikrarıydı. Sezon başından bu yana Galatasaray bu istikrarı yakalayamamanın sıkıntısını yaşıyor.
Kadronun özellikle sakatlıktan dolayı her maç değişim yaşaması Galatasaray'ı ritimsiz yapıyor. Özellikle gol hattında ciddi bir uyum sorunu yaşanıyor. Umut-Elmander- Burak üçlüsünün sırtı dönük top tutma özelliği yok. Bu zaaf nedeniyle Ordu'nun baskı kurmasıyla Galatasaray orta sahası öne etkili hamle yapamadı. Orduspor Selçuk- Melo ikilisinin etkili pas kullanmasına hiç izin vermedi. Ayrıca Elmander ile Burak birlikte oynayamaz. Çünkü bu ikili birbirlerini tamamlamıyor. Rakibin sırtına koşu yapmayı seven Burak'a Ordu savunması bu fırsatı vermedi.
G.Saray'da gecenin kader adamı olan Burak pozisyonlara kafa olarak hazır olmadığından üç tane net pozisyonu gole çeviremedi. Ayrıca Burak pas istediğinde topa gideceğine topu bekliyor. Bu yanlış bir düşünce. Umut girdiğinde Burak'ın çıkması daha doğru olurdu. Ayrıca Ambarat'ın sağ tarafta oynarken yerden yaptığı kesme ortalar hep tehlike yarattı. Keşke Amrabat ikinci yarıya yine sağda başlasaydı.