İsmi, kariyeri olan bir teknik direktör gelince, tribünde bile otursa sahaya tesir ediyor. Bunu dün gece net gördük. Beşiktaş gol attı tamam ama olay o değil. Her yerde ikili mücadeleye girdiler, tekmeye kafa attılar. Bazı zamanlarda bazı faktörler sahneye çıkar. İşte dün gece olduğu gibi. Semih Kılıçsoy, pırıl pırıl bir genç. İleride A Milli Takım için de çok faydalı olacak. Belki de bu kadar eksik olmasaydı, bu çocuğu göremeyecektik. Şartlar bazen böyle insanları sahneye çıkarıyor. Maç oynanırken yakından baktım ve dedim, "Ya suyun öteki tarafından ya da Karadenizli." Nitekim Trabzonlu çıktı. Alt kategorisideki milli takımlarda da oynadığı için neredeyse hazır halde. Rizespor klasik futbolunu oynadı. Netice ne olursa olsun, sistemden kopmuyorlar, doğru iş yapıyorlar. Onun için Rizespor'un çıktığı bu yolda devam etmesi gerekir. Çünkü iyi yoldalar. Yağmur yağmasına rağmen iyi bir maç izledik. Güzel hareketler oldu. Seyredenler pişman olmadılar. Maçta Rizespor'un attığı sayılmayan gol var. Merkezden hakemi televizyona çağırdılar, "Kararı sen ver" dediler. Bence de doğru yaptılar. Hakem Abdulkadir Bitigen, yine koştu ama futbolcuya, oyuna ve topa müdahale etti. Top çok teğet geçti yanından , sonrasında çarptı. Rize'nin çıktığı çok tehlikeli bir atakta faul çaldı. Halbuki hiç gereği yoktu, oynatması gerekirdi, çünkü tehlikeli bir akındı. Top durunca pozisyon güme gitti. Ayrıca 61. dakikadaki bir Rizespor atağında Beşiktaşlı defans oyuncusu, ceza alanı içinde ayakla oynama mesafesindeki topa kafasını soktu ve Rizeli futbolcunun ayağı, kafasına geldi. Bu pozisyondaki yorum, Beşiktaşlı oyuncunun yaptığı hareket tehlikeli harekettir. Hakemin penaltı vermesi gerekir.