İyi, Kötü, Çirkin… Bu bir film adıydı. İki gündür bu filmi Türk futbolunda izliyorum. Ama başlıkları biraz değiştireceğim. İyinin yanına 'çok' koyacağım, 'çok iyi' olacak; bu F.Bahçe. İyi G.Saray, kötü Beşiktaş ve Konya, çirkin ise hakemler… Türk futbolunu yıllardır için için kemiren, çınar ağacını bitirir gibi bitiren bir hakem olayı var. Bu olaya ben şu adı veriyorum; Türk futbolunun kanserleri. Kim geliyorsa temizlikten bahsediyor ama etraf pislik kokuyor. İnanamıyorum, VAR ve AVAR varken bunlar yaşanıyor. Eğer bu böyle giderse vah ki vah! Futbolcuyu sinirlendireceksin, hakkını vermeyeceksin, o da sinirlenip ters hareket yapacak, sonra atacaksın ve 'Haklıyım' diyeceksin. Bunların babaları da ağabeyleri de böyleydi. İyi tanıdığım, bildiğim için bunu da söylüyorum. Fakat bu sene F.Bahçe ve G.Saray öyle bir kadro kurdular ki hakemlerin de bunlarla baş edeceğini zannetmiyorum. Amaaaaaa öyle yerlerde bazı şeyler yapacaklar ki, tahmin ediyorum, hep beraber göreceğiz. İnşallah düşündüğüm gibi olmaz. İşte dünkü maçlarda gördüklerimiz, F.Bahçe'nin lehine net penaltıyı verme, peki F.Bahçeli bir futbolcu sinirledi, bir hareket yaptı, bir sarı, ikinci sarı, kırmızı göster, atıver. Sonra ne olacak? Ama sarı-lacivertliler öyle takım kurmuşlar ki hakemler bir yerde kıstırırlar mı merak ediyorum. Aynı olayı G.Saray için de söyleyebilirim. Zaten ligde F.Bahçe, G.Saray var. Bunlara yakın bir de Adana Demirspor. Diğerleri hikâye. Zaten bunu ben de söylemiyorum, iki haftadır bunlarla oynayan takımların teknik adamları söylüyor.