İstanbulspor, F.Bahçe maçında olduğu gibi başlamadı oyuna. Galatasaray'la kafa kafaya oynamaya kalktı. Böyle olunca da iki takım karşılıklı rakip kaleye gidip geldi ama fuzuli! İstanbul kalecisinin kurtardığı bir pozisyon yok. Aynı şekilde Muslera'nın da çıkardığı şut yok. Bir tek direkten dönen top var. İlk yarının sonunda pozisyonu bulunca penaltıdan golü yaptılar.
Bu penaltı pozisyonunun yorumunu yapmak lazım. Rashica gelen topa vuruyor, top net şekilde auta gidiyor. O sırada İstanbulsporlu Duhan'ın ayağı, Rashica'nın ayağına geliyor. Benim futbol yorumuma göre böyle penaltı olmaz. Ama kural koyucu diyor ki; ne olursa olsun rakibine tehlikeli bir hareket yapıyorsan ve top oyun alanındaysa penaltıyı vereceksin. Benim yorumuma göre; top oyun alanını terk etmedi ama oyun alanının dışına gidiyor. O top bir başka oyuncu tarafından da oynanabilecek bir bölgeye gitse, o zaman olabilirdi ama kural koyucu böyle deyince hiçbir şey yapamazsın. Mantık harici bir yorum.
İkinci yarıda oyuncu değişiklikleri yapıldıkça ibre G.Saray'a dönmeye başladı. Nereye kadar, Zaniolo oyuna girene kadar. Beyefendi daha oyuna girerken sinirlendi. Neymiş, tekmeliğini takmamış, öyle diyorlar kenardan. Öyle bir pozisyonda atıldı ki inanılır gibi değil!
Aslında hakemin görüş alanındaki bir pozisyon. Zaten hakem gördüğü için sarı kart kullandı. Niye atamadı? Yemedi! Niye? Çünkü büyük takım oyuncusu. Sonra VAR'dan uyarı geldi, beyefendi attı. Ama işte siyah-beyaz hatalar böyle olunca da MHK haftaya maç veriyor. İkinci gol zaten işi bitirdi. Kalite bir goldü.
Torreira çok faydalı. Hem yere sağlam basıyor hem az sinirleniyor hem de rakibi sinirlendiriyor. Kazımcan biraz fazla havaya girmiş. İcardi, her zaman İcardi... Ceza alanında bir defans oyuncusu olarak İcardi'yi "Nerede?" diye ararsan şunu iyi bil ki o sırada gol yapıyordur.