Hani derler ya kasap et derdinde, koyun can derdinde. Tam da öyle bir maç.
İlk 20 dakika Fenerbahçe tam saha pres yapıyor. Bayağı da etkililer. Tabii bu tempoyu ne kadar sürdürebilirler onu merak ediyorum. Penaltı oluyor. Bu sefer Giresunspor sahneye çıkıyor.
Ama Giresunspor sahneye çıktığında öyle çıkıyor ki, bayağı etkililer. İkili mücadelelere candan giriyorlar, hırslı oynuyorlar. Dakikalar ilerledikçe maçın sonuna doğru Giresun'un hırslı oyunu devam ediyor. Ama Fenerbahçeli oyuncuların o maçın başındaki hırsından eser yok. Oynuyorlar, mücadele ediyorlar ama şampiyonluğa oynayan bir takımın hırsı ve isteği yok.
Maç ilerledikçe Fenerbahçe'nin temposu düşüyor. Ama kaliteli ayakları var. Bireysel oyunu götürüyorlar.
Giresunspor'un Hatayspor ve Gaziantep FK maçlarından alacağı 6 puan var. Alt tarafta yangın devam ediyor. Ümraniyespor, Sivasspor'u yenince alt taraf karmakarışık hale geliyor. Bu durum yukarıyı da etkiliyor.
İlk yarıda Arda Güler çok etkisiz. Ondan çok şey bekliyorlar ama o topları iyi kullanamıyor. Sadece maçın sonlarına doğru sahneye çıkmaya başladı.
Fenerli oyuncular gergin, Giresunsporlu oyuncular da gergin. Hakem de gergin. Onun için bu üçlü açısından da enteresan işler oldu. Öncelikle iki takım da topa zor sahip oldular ama rakiplerine çok kolay verdiler. Sonra tekrar almaya uğraştılar. Aslında şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe'nin bu hatayı Giresunspor'a göre daha az yapması gerekirdi.
Fenerbahçe, şampiyonlukta hâlâ iddialı ama enterasandır hem büyüklere puan verdi hem de düşme potasındaki takımlara puan verdi. Çok istikrarsız bir görüntü çizdi.