Kayserispor için aman aman önemi yok bu maçın, ama sarı-lacivertliler için öyle değil. Alınacak bir mağlubiyet ya da beraberlik böyle bir yarışta belki puan olarak çok fark etmez ancak psikolojik olarak çok fark eder. Kayserispor da dirençli bir takım. Fenerbahçe de fizik olarak kötü değil. Fakat Fenerbahçe'nin kadro yapısı Kayseri'ye göre daha kaliteli. Zaman ilerledikçe Jesus'un yedek kulübesi maça farklılık getirmeye başladı. Sarı-lacivertliler, özellikle ikinci yarıda iyi top yapınca Kayserispor'un direncini kırd.ı İkinci golü bulunca da bayağı rahatladılar. Fenerbahçe, daha iyi bir oyun oynayabilir mi? Oynayabilir ama bir tık daha farklı oyuncular lazım.
Arda ilk 11'de başladı, güzel. Jesus, ikinci yarının başında oyundan alır zannettim ama 60'da aldı. O da tamam. Ama Arda'ya bir çift lafım var. Çok kabiliyetli bir çocuksun, taraflı tarafsız herkes seni seviyor. Ancak sakın dün akşamki penaltı aldatmacasını bir daha yapma. Zaten 'Yapayım mı yapmayayım mı? kararını veremedin. İkisini de yapamadın. Eksi puan aldın. Hele bu yaşta bir futbolcuya (Özellikle de fit bir futbolcuya) bu tarz hareketler yakışmaz, kulağına küpe olsun. Belki bir penaltı kazanırsın ama çok şeyini kaybedersin. Bazı abilerin bunu göstere göstere yapıyor, kazananlar da var. Sen o tuzağa düşme.
Hakem Atilla Karaoğlan için zor maç olmadı. Gördüğünü çalmaya çalıştı, oyunu çomaklamadı. Herhalde yaptığı büyük hatadan ders almış olacaktır. Zaten herkes için hayatta ders almak var. Ama şu da var tabii; hatayı yapana cezayı verme-z sen, o yapan yine hata yapar. Ama Atilla Karaoğlan ve Erkan Özdamar olaylarında federasyon iki hakeme de bir müddet ceza vererek doğrusunu yaptı.