Maç hızlı başladı ama futbolcular emniyet kemerlerini takmamışlardı. Öyle pozisyonlar oldu ki birbirlerine bodoslama dalıyorlardı. Bu durumdan hakem bile korktu. Nitekim maç 'bir an evvel bitsin' diye normal uzatmaların hiçbirisini oynatmadı.
Sezon sonu olmasına rağmen heyecanlı bir maçtı. Kalite yoktu ama mücadele iyiydi. İlk 20 dakika iki takım da sinirliydi. Maç bittikten sonra da çok güzel görüntüler vardı
Beşiktaş teknik adamının sanki seneye iyi işler yapacakmış gibi bir görüntüsü var. Mesela Emirhan'ı şu maçta 90 dakika kullandı, iyi de yaptı. Şimdi bu teknik adama bakıyorsunuz; bir de Galatasaray'ın teknik adamına bakıyorsunuz, ikisinin arasında büyük fark var. Tribünde seyirci olunca maçlar keyifli oluyor. Yemeğin tuzu biberi onlar... İki takımda da sakat oyuncular var, tamam... Ama bu eksiklikler çok da fark edilmedi. Beşiktaş bir penaltı kaçırdı, bir topu da direkten döndü. Dün akşamın şanssız takımıydı...
Beşiktaş yukarıya yaklaşmak istedi ama olmadı. Bu maça bu kadar seyircinin gelmesi, bayram havası güzel bir şey... Çirkinlik var mıydı; evet vardı. Sahaya atılan maddeler mesela... Ama bu TFF kurumları dahil yaptığı işlere baktığımızda seneye bu işlerin daha fazla olacağı gözüküyor. Bakalım Ankara'daki gene l kurulda cin mi çıkacak, kuş mu çıkacak?V eya bazı tilkiler görevlerine devam mı edecekler?
İki takım da taktik faule yeltendi; hakem bunu engelleyemedi. Düdük çalarak maçın temposunu yavaşlattı. Çünkü maçın ipini elinden kaçırmak istemedi. Bazı jokeyler vardır ya 'birinci gelmesin' diye atın gemini çekerler; onun gibi... 'Maç ne kadar yavaş oynanırsa hakem için o kadar avantajlıdır' prensibini bazı abilerine bakarak sahada başarıyla uyguladı. Ne şiş yandı ne kebap!