Sevgi güzel bir şey de fazlası insanı boğar. 38 senenin beklentisi, gerginliği dün gece patladı. Trabzon'un seyircisi gerildi, takımı gerildi, teknik direktörü gerildi... Aslında Trabzonspor takımı daha kontrollü oynasa, bu kadar maceraya girmese, rakibini kendi sahasında kabul edip, kontrollü oyun oynasa maç kesinlikle bu hale gelmezdi. Peki bunu da yapacak adam kimdi, teknik direktör Abdullah Avcı. Bir de saçma sapan, rekor kıracağız dediler, dediler; gerildikçe gerildiler kemanın telleri gibi. Bu maç için fazla bir şey söylenmez. Şu söylenir; Antalyaspor, dün akşam Trabzonspor'a göre daha iyi oynadı, daha akıllı oynadı. Maçtan da 1 puanı söke söke aldı diyelim mi, hayır! Bence dün gece galibiyet Antalyaspor'un hakkıydı. Ama düşünün bu seyircinin önünde oynuyorsunuz, kolay mı, değil elbette.
Bu arada seyircinin enerji patlaması maalesef maçın sonunda iyi görüntüler vermedi. Keşke maçın bitiş düdüğünden sonra sahanın içinde kimse olmasaydı, tribünler ve saha dışı, coşkuyu farklı yerlerde kutlasalardı. Ne yazsak boş... Bizim üzüntümüz de böyle, maalesef sevincimiz de böyle. Dün gece kötü bir örnek yaşadık. Bütün dünya da bu görüntüleri seyretti ve seyredecek. Bazen sevgi seli, aynen doğal sel gibi önüne gelen her şeyi yıkar geçer. Dün gece Trabzon'da sevgi patlaması yaşandı. Hadi diyelim ki bir de işin dolu tarafına bakalım... 38 sene sonra da böyle bir sevgi patlamasını Trabzon hak ediyor muydu, hak ediyordu. Biraz fazla kontrolsüz oldu diyelim ve yazıyı bitirelim.
İnşallah biz bu yazıyı yazarken silahlar patlamaz, yaralılar ya da ölüler olmaz. Yani mutluluğa kurşun sıkmazlar!