Galatasaray bir türlü aşağıdan orta sıralara geçemiyor. Her geçemediği maçtan sonra da strese giriyor. Galatasaray pozisyona giriyor ama bunlar organize bir şekilde olmuyor. Şahsi yetenekle giriyor. Biraz dikkatli oynayan takım, Galatasaray'a tehlike yaratıyor.
Kayseri'ye bakıyoruz. Belli planları var ve onu oynuyorlar. Birbirine yardım ediyorlar. Bir beyinden düşünüyorlar, bunu eksik kaldıkları kupa maçında da gördük. 45 dakika 10 kişiyle Fenerbahçe'yi elediler. Topla fazla oynamıyorlar. Dün 1-0 öne geçtikten sonra akıllı çıksalar rakibin gardını düşüreceklerdi.
Maç 1-0 gittikçe Galatasaray 1 puanı kurtarayım diye oynadı. Yine de kontrollü değillerdi. Galatasaray'ın kazanması lazımdı. Rakibine de puan olarak yaklaşmak için. O zaman hangi teknik adamın 2. yarıda değişiklik yapması gerekirdi? Torrent, 80. dakikada 3 oyuncu alıyor. Teknik adamın kenarda maç seyretmesiyle benim koltukta oturup televizyon seyretmem arasında bir fark yok.
Şu bir gerçek: Galatasaray yönetimi çok zayıf. Attılar, tuttular ama icraat yok. Aldıkları iki Rumen futbolcu ve teknik adam aynı Galatasaray yönetimi gibi.
Aslında Galatasaray için hani moda bir cümle var. 'Kadro mühendisliği kötü' diyorlar. İyi de bu kadroyla daha farklı ve daha iyi oynaması lazım. Futbolcular arasında da bazı sorunların olduğu belli ve bu sahaya da yansıyor. Bunu çözecek olan teknik adam ve yönetim. O da şu an gözükmüyor.
İki numaralı yardımcı tuhaf işler yaptı. Hakem, ikili mücadeleleri ve avantajları oynattı. Kayseri'nin attığı golde de bunu uygulaması doğruydu. Bir şeyi kötüydü, hep pozisyonların içindeydi. Pas atılırken oyuncular, rakipten fazla hakemi gördü. Hakemler bu işi beceremiyor. Ve çok zaman da topa çarpıyorlar.
Hikmet Karaman'dan önce Kayseri'nin şekli belliydi, düşer deniyordu. Berna başkan ve Hikmet Karaman yaptıkları işlerle Kayseri'yi iyi duruma getirdiler.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz