Büyük takımlar patır patır dökülüyorlar. Yalnız isimleri var. Aslında VAR'lar biraz daha cesaretli olsalar işin rengi değişecek. Mesela Altay'ın kazandığı penaltıyı Cüneyt Çakır göremeyebilirdi; VAR çağırdı, penaltıyı verdi. Peki Galatasaray'ın ilk golündeki faulde neden VAR çağırmadı anlamak mümkün değil. Arkadaki Galatasaraylı futbolcu öndeki Altaylı futbolcunun ayağına tık diye dokunuyor ve Altaylı futbolcu düşüyor. Aslında VAR'ın olması Büyükler'in aleyhine oldu. Eğer VAR olmasaydı şu anda ligde ilk üç sıra Büyükler'in olurdu, 4'te Trabzon'un olurdu ki VAR'lar bu kadar net çalışmadığı halde. Ama bakıyorsunuz en fazla ağlayanlar da Büyükler. Eski çamlar bardak oldu daha hâlâ farkında değiller. Zaten dikkat edin hangi takım hakemle ilgili açıklama yapıyorsa bilin ki o takımın yöneticileri ya teknik adamlarından memnun değildir ya da futbolcularından.
Galatasaray ne oynadı? Valla ben ne oynadığını anlayamadım, anlayan varsa da bana anlatsın.
Altay ne oynadı? Altay belli bir ekonominin üzerine kurulan bir takım. Belki de Galatasaray'ın bir futbolcusuna Altay'ın takımını kurması kadar para verilmiştir.
Öyle olunca da siyah-beyazlılar haddini bilerek oynadılar. Daha da önemlisi sonuna kadar koştular, sonuna kadar mücadele ettiler. Galatasaray'da bazı futbolcular mücadele etti bazıları etmedi. Aradaki fark bu oldu. Sarı-kırmızılılarda şu da var; Avrupa'da hep beraber mücadele ediyorlar, Türkiye'de değil. O zaman bu şu demektir: Futbolcular maç seçiyorlar. Bu daha kötü bir şey.
Biz yukardaki Trabzon'a bakıyoruz, "Galatasaray bu kadar geride, Fenerbahçe bu kadar geride, Beşiktaş bu kadar geride" diyoruz. Aslında bundan sonra aşağıya bakmak lazım. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş düşme hattına daha mı yakınlar acaba. Oradaki takımlar daha mı çabuk yakalayacaklar bu Üç Büyükler'i. Belki de ligin sonuna doğru öyle olacak.
Kalitesiz maç oldu. Sadece 4 gol vardı, o kadar. Mücadele yazdığımız gibi; Altay sonuna kadar yaptı, ölene kadar yaptı. Galatasaraylı futbolcular o kadar yapmadılar.