F.Bahçe teknik direktörünün ne yapmak istediğini, ne yapmamak istediğini bu maçta herkes iyi anladı. Sahada düzgün top oynayan 3-4 kişi varsa bir tanesi İrfan Can'dı. Onu oyundan alıyor, İrfan Can yürürken onun önünden geçiyor, yüz yüze gelmek istemiyor. Olmuyor; sahada yürüyen, hiçbir şey yapmayan Mesut'u 90'da oyundan alıyor, hem de elini sıkarak tebrik ediyor… Eee, yabancılar böyledir, cinlerdir! Kimden tehlike gelecek, kimden gelmeyecek iyi biliyorlar. Mesut istemezse gidecek ama İrfan Can'ın o gücü yok. İyi oynayanı alıyor, kötü oynayanı tutuyor. F.Bahçe'de iş yapacak an az 3 oyuncu yedek kulübesinde. Ama teknik adam onlarla mücadele ediyor. Bunların başında da Pelkas var, bu oyuncuya yazık oluyor.
KELLE ALMA MAÇI VAR
Şu bir gerçek, üç hafta sonra çok güzel bir maç var. Hani Kaybedenler Kulübü diye bir film vardı. Üç hafta sonra o oynanacak. Sergen Yalçın'lı Beşiktaş, Pereira'lı F.Bahçe.. Yani kelle alma maçı! Tabii bu yazıyı biz yazmıyoruz, iki teknik adam kendileri yazdırıyor. Hem Beşiktaş yönetimi hem F.Bahçe yönetimi, Sergen ile Pereira'yı yollayamadılar. Yollayamazlar! Niye, çünkü onları yolladıkları zaman oradaki idam sehpasına onlar çıkacak. Cin gibiler maşallah!
İlk yarıda F.Bahçe'nin şutu yok, ikinci yarı oyunun kontrolü yine Göztepe'nin elinde. Direkten dönen top gol olsa, F.Bahçe buradan puansız dönerdi. Aslında basın için F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışında olmaması kötü bir olay. Çünkü böyle olursa; okuyucu sayısı azalır, TV'de reytingler düşer. Ama bunlar halen daha hakemleri, TV yorumcularını ve gazetecileri hedef gösteriyorlar. Bakın maç için fazla bir şey yazamıyorum çünkü maçta fazla bir şey yok. Şu var, Göztepe düşme hattında, inanılmaz bir şekilde yardımlaşıyor ve koşuyor. Yani 8-10 hafta ne kadar puan alırsan bu avantajdır, çünkü sonrasında puanlar aslanın ağzına değil midesine iner
NE OLDU ÜÇLÜ DEFANSA!
Şöyle bir bakıyorum, 90 dakika boyunca F.Bahçe kalecisi daha zorlandı, Göztepe kalecisi neredeyse hiç zorlanmadı. Bu bize maçın fotoğrafını gösterebilir, fikir verir. Düşünün, böyle bir maçta Mete Kalkavan hiç zorlanmadan kararlar verdi.
Ne oldu üçlü oynayacağım diyen Pereira'ya! Bastıra bastıra dörtlüye döndü... Futbolcuların zoruyla. Yani, tükürdüğünü ona yalattılar. Sahanın kenarında da duruşu, yüz ifadesi, vücut dili çok kötüydü. Bunun sorumlusu da kim? Yönetim ve Başkan Ali Koç...