Süper Kupa'yı kazanırken tabeladaki 5-0'lık skor ve sahadaki oyuna bakıldığında 'Beşiktaş mı çok iyiydi yoksa Galatasaray mı çok kötüydü?' sorusunu da ligin ilk haftasına taşımıştı. Geride kalan sezonu iki ezeli rakibinin 40+ puan gerisinde tamamlayan bir takım için sezona böylesine görkemli bir zaferle başlayıp Samsun'a gitmek maça neredeyse 1-0 başlamak gibiydi. Ama bunlar sözde olanlar. İlk 30 dakikada ev sahibinin yaptığı ön alan baskısı, Beşiktaş'ın istatistiklerini sıfırda bıraktı. Siyah-beyazlı taraftarlar, Sergen Yalçın yönetiminde 1-0 öne geçtikleri Trabzon deplasmanında benzer 30 dakikayı iyi hatırlarlar. Pozisyon olarak olmasa da oyun olarak Rafa Silva fileleri havalandırdığında Samsun adına atamayana atarlar klişesi sahne aldı. Portekizli, Galatasaray derbisinden sonra bu maçta da bu sezon Kartal'ın çilingiri olacağını gösterdi.
Paulista da sakatlanıp çıktığı ilk yarıda geçen hafta olduğu gibi savunmanın sigortasıydı. 8+3 kuralı kalkınca Beşiktaş'ın 3 değil, 2 yerliyle oynamasının bile getirdiği avantaj var. Elbette ki kazanırken sorunlar yok değil. Svensson-Rashica kanadı fazla umut vermiyor. Rakip, ön alanda baskı yaptığında Gedson savunma yönünden top çıkarmaya çalıştığından forvet hattıyla aradaki mesafe büyüdükçe büyüyor. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın pek de parlak olmayan futbolla evlerinde 3 puan aldığı ligin ilk haftasında Giovanni van Bronckhorst'un deplasmanda 3 puanla başlaması, geçen sezon büyük travma yaşayan takım için 3 puandan fazlası.