Avrupa Süper Ligi projesinin yılmaz savunucusu Real Madrid Başkanı Perez, lokal rekabet yerine kıtanın devlerinin kozlarını paylaşacağı lige inanıyor ve Z kuşağının sürekli duran ve neti 60 dakikayı geçmeyen oyunu sevmediğini söylüyordu. Lokal rekabet, ülkenin ligi; bu oyunda her şey değildir ama çok şeydir. Dün Perez'i yanıltan ve haklı çıkartan iki gerçeği gördük.
Maçın ilk yarısında kronometre 49 dakikada durdu ve top oyunda 23 dakika kaldı. 17 faul ve 19 taç atışının ağırlaştırdığı, toplam hücum sayısının 6 olduğu sıkıcı bir 45 dakika. Trabzonspor'un dev santrforu Onuachu'nun kafayla aşırttığı topu, Visca'nın önüne alışı şıktı ve tabela değişirken bu da oyunun karşılığı değildi.
Volkan Demirel'in atletik takımı, ilk yarıda pozisyonları bitirememişti ama Bjelica'ya da uyarı yapmıştı. Abdülkadir etkisiz, Bakasetas'ın 49'da cebinde sarı kartı var ve sağ kanadın çökmüş. Zemin bozuk ama saha düzdü, oyunun gidişatı ise Trabzonspor kalesine doğru yokuş aşağı. Bu gidişattan Eren'in matkap gibi dalışı ve Onuachu'nun golüyle 2-0'ı bulmak da bir futbol talihi. Sonrasında çöken Trabzonspor orta sahasını kolay geçen Hatayspor, son vuruşları kalite kokan üç golle galibiyete uzandı. Maçı 3 değişiklikle bitiren, ilk iki değişiklikte en az 10 dakika geç kalan, Bardhi'yi bütün maç sahada tutan Bjelica, elleriyle verdi 3 puanı.
Onca acıya, onca zorluğa rağmen ligin ilk 5 haftasında yenilmeyen; 1 galibiyet, 4 beraberlik alan Volkan Demirel ve Hatayspor'a vazgeçmedikleri ve 0-2'den döndükleri için tebrikler. Bjelica ise Beşiktaş maçıyla yakaladığı öz güveni dün paramparça etti. Trabzonspor taraftarı oyunu gören hoca ister, maça bakan değil! Buyur sana lokal rekabet Sinyor Perez…