Şenol Güneş'in kitabında yeni transferler için "Hoş geldin, buyur forma" yazmaz, bu yüzden Beşiktaş tribünleri yeni yüzleri görmek için en azından ikinci yarıyı beklemeliydi. Ligin ikinci haftasında transfer sürerken, Avrupa'da tökezlemeden giderken oyunu oturtabilmek kolay değil. İlk haftada da Beşiktaş kanatlardan yeterli verimi alamamış, tabelayı merkezden Gedson'un şutu çözmüştü.
Bu sancı devam ederken sazı eline alması gereken adam yine Gedson'du. İki sekizli oyunda Salih ile birlikte ortaya koydukları mücadeleye kanatlardan Muleka ve Onur'dan destek gelmeyince, Kartal tabelayı geçen hafta kendisi gibi kanatları çalışmayan Trabzonspor'u hatırlatan serbest vuruşta stoperinin kafasıyla buldu.
8+3'te Rosier iyi de oynasa kenara geleceğini bilen adamdı. Güneş, ikinci yarıda Oscar Romero hamlesi yapan ve önde 5 adamla baskıya gelen Pendik'e oyunun italik durduğunu gördüğünde değişikliklere başladı ama haklı olduğu bir gerçek vardı. Yeni gelenler hazır değildi. Ligin yeni takımında geçen sezondan sadece Gökcan'ın 11'de başladığını ve Yeşilçam filmlerinin değişmez figüran kadroları gibi, ligin eski yüzlerinden kurulduğunu not düşmek lazım. Osman Özköylü'nün dirençli ve disiplinli takımı karşısında Chamberlain, Rebic ve Rashica'nın yere sağlam basmayan ayakları, maçın sonunu skor 1-0 olduğundan Rus ruletine çevirdi ve Pendik penaltı golüyle bir puanı cebine koyup döndü evine. Bu oyun Dinamo Kiev sınavı için yeterli değil. Kartal, Gedson'un ayaklarında yükselir ama uçmak için form grafiği yüksek kanat oyuncularına ihtiyacı var.