Konyaspor'u devirirken Galatasaray, Adana deplasmanı için mesajı almıştı. Montella'nın kalabalık orta sahasını karşılamak için Torreira tek başına yetmezdi. Oliveira'nın yakınını kaybetmesi, Mata'nın hazırlık maçındaki iyi oyunu ve Gomis'in ezberlenmiş ağırlığı bir araya gelince akıllara elbette "En önde Mertens'li 4-6-0 dener mi Okan Buruk?" sorusu geldi. Rakipte stoper Rakitskiy cezalıydı ve Galatasaray ilk yarıda Kerem ve Yunus'un ezdiği toplarla Gomis'i oyuna katamayınca Montella'nın da stoper endişesi ortadan kalktı.
Adana Demirspor'da Emre Akbaba, Galatasaray'da Gomis hayalet gibi dolanırken oyun Onyekuru- Boey düellosuna döndü ilk yarıda. Galatasaray'da Oliveira'nın yokluğunda Boey de hücum katkısından eksik kalamazdı. Fransız, hem kanattan bindirirken hem de Onyekuru'nun deparlarına başarıyla eşlik etti.
Buruk 46. dakikada pekala Gomis'i kenara alabilirdi, sanırım Seferovic ile frekansları tutmuyor. Mata hamlesi geldiğinde Galatasaray 10 dakika rakibi boğduğunda golü bulmalıydı, Adana Demirspor 10 kişi kaldığında Montella ile Okan Buruk'un taktikleri yer değiştirmişti. İtalyan hoca, 4-6-0'dan santrforlu oyuna dönerken Galatasaray, Mertens kenara gelene kadar yerden ayağa oynayan ve duvarı delemeyen rakibin bıraktığı dizilişle sahadaydı.
Kağıt üzerinde "Adana deplasmanında bir puan iyi sonuçtur" klişesinin ardında sırıtanlar var elbette. Kerem ve Yunus'un 8+3'e sığınan verimsizlikleri, serbest vuruş ve kornerlerdeki Kerem ısrarı ve son vuruşlardaki hovardalık. 25 dakika 10 kişi oynayan rakibe bu kaliteli kadroyla 23 hücum geliştirip gol atamayan Galatasaray'ın aklı da bedeni de İstanbul'da olacak bir İcardi'ye ihtiyacı var!