Bir aile evladının yolunu dokuz ay gözler de 9 gün, 9 saat, 9 dakika geçmek bilmez ya, o heyecan, o mutluluğa kavuşmanın telaşı işte Trabzonspor camiasının yaşadığı. Dün Konyaspor'un mağlubiyetiyle, "Gaziantep'te kazan, Karagümrük maçında alacağın üç puanla şampiyonluğunu ilan et, bitsin bu hasret"ti akıllardan ve yüreklerden geçen… Bakasetas ve Siopis'in cezalı olduğu maçta büyük tecrübe Hamsik'in uzun süren sakatlıktan sonra 11'de sahaya çıkması 90 dakikanın kilidiydi. Gaziantep evinde son maçta Galatasaray'ı 3 golle uğurlayan, 16 iç saha maçında topladığı 35 puanla ligin en iyi üçüncü takımıydı.
İlk 45 dakikada iki takım toplam 22 hücum ürettiğinde, 3 direk arasına isabet eden şut sayısı 10'du ve tabela değişmemişti. Onların işi tabelanın değişmemesini sağlamak. Günay ve Uğurcan sahanın en iyi iki adamıydı. Avcı'nın takımı bu sezon galibiyet hasretini hiç 3 maça çıkarmamış, ligin ilk yarısında iki beraberliğin- ikisinde de 10 kişi kalmıştı- (Konya ve Alanya) ardından Kayseri'de kazanmıştı. Rize'deki zorlu zemin, Beşiktaş'ın yeni hocasıyla yükselen enerjisinin karşısında Trabzonspor dün "Dinamizmini yitirdi mi?" sorusuna "Hayır" yanıtını vermeliydi ama iki kanatta Nwakaeme ve Visca'dan doğrusu istedikleri verimi alamadılar.
Kouassi, 46'da oyuna girmeliydi. 90 dakikanın hakkı beraberlikti. Avcı'nın kulübeden gelen adamları yine fark yaratamadılar, bunun için vakitleri de yoktu... Bir tarafta şampiyonluk için sayılı günler, diğer tarafta aksayan mevkiler için transfer planları: Trabzonspor'un ideal 11'inde gelecek sezon yeni sağ ve sol bek göreceğiz.