Sezonu üç kulvarda 17 Mart'ta kapatmış Galatasaray'ı iftar saatinde Nef Stadı'nda gidip izlemek için taraftarının futbol adına tek sebebi vardı: Kerem Aktürkoğlu... G.Saray ve Milli Takım ile bir aydır her maçı oynayan Kerem, yağı, benzini eksik olmadığında çalışan otomobil motoru değil. Bir yerde vücudu iflas edecekti, etti de. İlk 12 dakikada Kerem'in kazandırdığı penaltı ve Babel'in golüyle tabelayı 2-0'a getiren G.Saray rakibinin fişini çekerken, yarım saat geride kaldığında acılar içinde kenara gelen Kerem'in yokluğunda son bir saat anlamsız ikili mücadelelerle geçti.
Karagümrük, geçen sezon "Küçük İtalya" iken bu sezon düşen Biglia, giden Bertolacci ve müzmin sakat Borini'nin yokluğunda Emre Mor'un eline bakan bir takım haline gelmişti. Emre, dün elinden geleni yapsa da G.Saray savunması ona sert geldi. "Muslera penaltı kurtaramaz"ın tekzip yediği, Ömer Bayram'ın sağ bek oynadığı, Pulgar'ın yine yedek oturduğu ve G.Saray'ın kazandığı bu 90 dakikayı hiçbir taraftar skoru dışında hafızasına yazmayacak. Ancak yazdıkları ve unutmadıkları var. Gelecek hafta derbi var ve ibra edilmemiş yönetim kurulunda judo şubesinden sorumlu yönetici Işıtan Gün'ün Hollanda'daki kulübündeki ortağı menajer Ogan Tarhan ve bir başka menajer Ahmet Bulut'un, Galatasaray üzerindeki güç kavgasının bedelini yine Galatasaray'ın ödediğini unutmayacaklar. Haftaya derbide dün kusursuza yakın oyunuyla Fenerbahçe favori. Işıtan Gün'e çok güvenen ve vazgeçmeyen Başkan Burak Elmas, Fenerbahçeli danışmanı ve iletişimcisini iki yanına alıp bu futbol gerçeğiyle yüzleşecek Kadıköy'de. Filler tepişirken ezilen çimlerin sesini duyuyor musunuz?