İnsanlar seni hayal kırıklığına uğratmaz, sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsundur... Bizi EURO 2020'ye getiren; sadece 3 gol yememiz, Dünya Şampiyonu Fransa karşısında iki maçtaki oyunumuz, Avrupa'nın 5 büyük liginde forma giyen yeni jenerasyon ve kral Burak Yılmaz... Hayal kurmamız doğru olandı. Hollanda ve Norveç dahil bize futbol çıtası gösteren teknik kadro ve futbolcular yanlış insanlar olamaz. İşte tam bu yüzden yaşadığımız büyük hayal kırıklığıdır. Uluslar Ligi ve Dünya Kupası elemelerinde kalemizde 14 gol gördük. Takım savunması sallanıyordu, biz defans oyuncularını tek tek övdük. Aday kadroda yerleri rezerve olanlar yerine hak eden en az üç adamı memlekette bıraktık. Ligin son 3 haftasını 7 günde oynatıp, turnuvanın ilk maçından 26 gün önce kampa girdik. Rakiplerimiz o kamplara en az 8 gün sonra başladılar. Ne İtalya'yı ne Galler'i doğru analiz ettik. İsviçre maçında mucize bekleyenler, Milli Takım kötü giderken doğru zamanda doğru eleştiriyi getiremeyenlerdir. Üç maçta da doğru 11'i bulamadık. Kadro 26 kişi olunca malzeme bol görünüyor ama bazen mutfaktaki insanın bile bol malzeme karşısında kafası karışır. Ne iyi bir yemek çıktı, ne de baharatı adına takım ruhu, takım oyunu vardı. Hikâyenin sonunda Roma'ya giden de İstanbul'a dönenler de Bizim Çocuklar. Gerçek ve düzeyli eleştirilere kulaklarınızı kapatırsanız, başkalarının galibiyet şarkılarını dinlersiniz.