Dün akşamki maçta Beşiktaş'ın galibiyetini Trabzonspor-Galatasaray karşılaşmasının sonucu ile beraber değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü kazansa da istediğinizi elde edemediği bir maçtı dün akşamki 90 dakika Beşiktaş için... Skoru çok daha net olabilecek, Elazığspor'un ise hemen hemen hiç gol pozisyonu üretemediği ve Süper Lig'den düştüğü bir karşılaşma oldu. Burada Elazığspor için enterasan olan, skor 39. dakikada 1-0'a gelmesine rağmen oyununu hiç değiştirmemesi veya değiştirememesiydi.
Batuhan gibi bir santrforla oynayıp, taktiği yüksek toplar üzerine kurmamak bana göre en büyük yanlışıydı Elazığspor'un... Ben bu son kendi saha maçını karşılaşmanın başından itibaren tempo ve baskı üzerine kuracağını düşünmüştüm Elazığspor'un ama hiç de öyle olmadı. 0-0'ı dengede oynayıp, oyunun ikinci bölümünde farklı oynama düşüncesi skor 1-0'a gelince hiçbir şekilde işlemedi ev sahibi için. Bence dün akşamki maçın anahtarı buydu. 33. haftaya kadar çok iyi mücadele ettiler ama dün hiçbir şey yapamadılar. Oyunun genelinde öne çıkan bazı şeyler söylemek çok zor. Beşiktaş'ın istediği bir skordu belki ama Galatasaray da galip gelince ikincilik yarışında hiç de belirleyici olamadı. Daha 1 hafta var, son maçı beklemek lazım diyebilirsiniz ama sıralamanın değişmesi için çok enterasan futbol işlerine ihtiyaç var... Bu da çok mu çok zor gözüküyor.
İlla dün akşam oyunculardan bahsedeceksek, Beşiktaş'ın farklı savunma dörtlüsünden çok büyük zaaflar ortaya çıkmadı. Jones tabii ki bir daha stoper oynamayacaktır... Sadece bir maçlık görev yaptı bu bölgede... Gelecek seneye dair neler bırakır bu maç? 3 puan getiren gol tipik bir Gökhan Töre golüydü. Herhalde Gökhan nasıl gol atar derseniz bunu hayal edersiniz. Ama bu onu gelecek sezon bu bedelle Beşiktaş'ın kadroda tutmasını sağlar mı? Bunu tabii ki bu işin planlamasını yapanlar bilecektir.
Hugo Almeida da artık veda maçları oynuyor gibi... Gelecek sezon farklı bir Beşiktaş kadrosu anlamında bakalım neler yapılabilecek?