Beşiktaş'ın, önümüzdeki sezon Avrupa'da yer alabilmek için süresi 31 Mart'ta sona eriyor. Bu kritik sürecin özellikle yabancı futbolculara etkisi nasıl olur?
Bu konuda süreç değil de sonuç daha çok etkili olacaktır oyuncular için. Beşiktaş'ın Avrupa'ya üst üste iki sene gidememesi hem kulübün mali değerleri hem de sportif yarışma için gerçekten büyük bir handikap olur. Yabancı oyuncular da, özellikle Fernandes, Hilbert ve Almeida gibi isimler Avrupa sahnesinde her zaman yer almak isterler.
Feda sezonunda yola genç isimlerle devam edileceğinin açıklanmasına rağmen Aybaba, son Fethiye kampına Muhammet, Hasan Türk, Sinan gibi genç futbolcuları götürmedi. Bu konuda görüşünüz nedir?
Buradaki götürülmeme sebebi oyunculara şans vermemek değil kadroya girebilecek derecede yeterli olmamalarıdır. Fethiye'ye bu nedenle götürülmemişlerdir bence. Ama bu sene kadro yapısına yatırım yapılacağı düşünülürken; nasıl bir yatırım yapıldığı ve kadro oluşturulduğu konusunda benim kafamda büyük soru işaretleri var. Önümüzdeki sezon kadro oluşumunda bu seneden çok daha büyük sorunlarla karşılaşabilir Beşiktaş.
Gece hayatıyla magazin basınına sık sık haber olan Fernandes'in son kavgası için Aybaba "Klasik Fernandes hareketi" yorumunu yaptı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir oyuncu özel hayatını bir kenara bırakarak performansıyla değerlendirilmelidir. Ancak ne zaman ki saha içine performansı düşer, o zaman sorunun nerede olduğunu masaya yatırabilirsiniz. Bu da özel hayat olabilir. Her zaman istediğiniz yapıda standart futbolcular bulamayabilirsiniz. Bu durumları atlatabilmek bir oyuncuyu yönetme maharetidir.
Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa'da çok önemli maçlar oynayacak olması kendi adlarına lige olumsuz yansır mı?
Bugün Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Avrupa yarışına devam ediyor olması şu andaki lig performanslarını da etkilemiş durumda. Çünkü takımlarımız Avrupa ve Türkiye'yi beraber götürme anlamında çok da deneyimli değiller. Bunu diğer Avrupa kulüplerinin çözebildiğini düşünüyorum ama bizim ligimizdeki takımlar için hala bir sorun yaratıyor.
Tahkim ve MHK'nin bu kadar kutuplaşması Türk futboluna ne kazandırır?
Atışmalar veya ters düşmeleri bir yana gerçekten yıllardır bu iki kurumun birbirleriyle çok çelişen kararlarını gördük. Her zaman çok konuşuldu ve tartışıldı. Bunlar da ciddi şüpheler uyandırdı. Bunların hepsinin kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Yoksa herkes her şeyi düşünebilir.