Karşılaşma öncesi hep denge oyunundan bahsedildi ama dün akşamki oyunun anahtarı bizim için tempo olmalıydı. Oyunun ilk bölümünde topa sahip olup pas yapma düşüncesi bizi tempodan uzaklaştırıp yavaş oynamaya itti. İlk yarının sadece son 10-15 dakikasını istediğimiz gibi oynadığımızı söyleyebiliriz.
Esas oynamamız gereken oyunu da ancak bu bölümde, yani ilk yarının son 10-15 dakikasında oynayabildik. Sadece bu sürede hücuma çıkarken orta sahada çok hazırlık pası yapmadan direk oynayabildik. Tamam top bizde olsun ama bu maç öyle bir maç değildi.
İkinci yarıda ise oyunun başında golü bulma düşüncemiz vardı, hemen başında olmasa da bunu gerçekleştirdik. Ama aradığımız o golü bu kadar zor bulurken o kadar kolay bir golle beraberliğe yakalandık ki kelimelerle anlatmak mümkün değil. Yediğimiz gol klasik savunma zafiyetlerimizin tipik bir örneğiydi.
Oyunun 1-1'e gelişi futbolu onların istediği şekle getirdi. Macaristan, golü attıktan sonra çift santrfordan tekrar tek santrfora döndü.
MACERA ARAMALIYDIK
Oyunun son bölümünde çok daha yüksek tempoyla rakibi yaslamamızı bekliyordum ama o da olmadı. Pas oyununa bu kadar sadık kalmamak lazım. Oyunda macerayı da düşünmemiz gerekir.
Bu kadar sıradan bir ekibi kendi sahanızda yenemiyorsanız uluslararası seviyede çok da ileriye gidemezsiniz. Golümüzün geldiği bölüm de iyi oynadığımız bölüm değildi.
Golü yediğimiz pozisyonda Semih topun düşeceği yeri tahmin edemedi. Macarlar'ın gol dışında üç tane de net pozisyonu var. Maç 1-1'e gelebilir ama golden sonraki bölümü açıklamak çok zor. Beraberlikten sonra oyuncularımız çöktü. Macaristan ile orada oynadığımız maçta bize deplasmanda oynadığımızı hissettirmişlerdi. Biz burada onu yapmadık.