Ülkemizde çok güzel şeyler oluyor… Yazmak lazım, ama gidip görerek.. Hafta içinde Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun davetiyle Şırnak ve Cizre'ye gittim. Geçen yıl Şırnak'ın ilk tenis turnuvası olan Cudi Cup'ın temelleri atılmıştı. O gün de oradaydım.. Bir yıl önce Sayın Bakan hedeflerinin turnuvayı uluslararası hale getirmek olduğunu ifade etmişti. Nitekim bu yıl öyle oldu.. 9 ülke, 91 sporcu.. 2'si kapalı 6 tenis kortu.. Heyecan, istek, arzu ve spor aşkı... Hepsi vardı... Bunların yanı sıra bakın asıl önemlisi şuydu; Şırnak, sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapmış ancak son 40 yıldır terörle mücadelenin en keskin olduğu yerlerden. Her yerinde kahraman Mehmetçiğimizin, polislerimizin izleri var. Onların o mücadelesi ve fedakarlığı olmasa bu yatırımlar olmazdı. Halk huzurlu.. Çocuklar sokaklarda.. En önemlisi bu değil mi? Devletin eli her yere değmiş.. Yolundan, ünivertesine, sağlık merkezinden, hastanesine, okulundan, havaalanına kadar.. Bu turnuvanın daha çok sporcuyla büyüyeceğinden eminim. Artık Cudi'de sporcuların sevinç gösterileri, raketlerin sesleri duyuluyor. Ülkemizin bir huzur iklimine ulaştığının en somut örneklerinden biri bu..
Arkamıza Cudi Dağı'nı alarak Bakan Kasapoğlu ve Şırnak'tan Mersin'e atanan Vali Ali Pehlivan Hamza ile hatıra fotoğrafı çektirdik.
FUTBOLDA DÜN YOK...
Trabzonspor'un omuzlarındaki yük arttı.. Nefis kutlamalar oldu.. Dünyayı konuşturdular. Örnek oldular.. Trabzon'u mükemmel tanıttılar. Şimdi bu güzellikleri devam ettirme zamanı. Beşiktaş geçen sezonu iki kupayla kapattıktan sonra bu yıl için büyük hedefleri vardı.. 1- Şampiyonluk unvanını korumak 2- Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak. Beşiktaş planlarını tutturamadı. Yüksek maliyetli verimsiz transferler, Sergen Yalçın'ın formsuzluğu ve arkasından gelen hüsran… İşte şimdi Abdullah Avcı ve Trabzonspor için daha zor bir süreç başlıyor. Trabzonspor şampiyon oldu bu birinci basamaktı. Şimdi bu unvanını korumak ve Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalmak istikrarlı bir yapı için çok daha önemli. Futbolda dün yok.. Bugün Sergen Yalçın ya da Beşiktaş'ın şampiyonluğu konuşulmuyor.. Ahmet Ağaoğlu ve teknik kadro önümüzdeki sezonun planlarını yaptıklarını birkaç kez ifade ettiler. Nasıl bir transfer planları ya da kimler alınacak bunu göreceğiz ama bir gerçek var ki bu kadro Şampiyonlar Ligi için zayıf. Hele bir de Uğurcan Çakır giderse bordo-mavili takım bu boşluğu kolay kolay dolduramaz. Dolayısıyla Trabzonspor unvanların üstüne yeni unvanlar katmalı, bu sorumluluğun bilinciyle çalışmaya devam etmeli…
VEDALARIN EN GÜZELİ...
Altınordu'da teknik adam değişimi yapıldı birkaç gün önce... Öyle alışık olmadığımız görüntüler vardı! 10 yıllık bir serüven bitti... Hüseyin Eroğlu görevi yardımcısı Ufuk Karaman'a bıraktı.. Örnek bir törene imza atıldı. Karşılıklı sevgi sözcükleri, plaketler ve gençlerin hocalarına vedası... Bu sezon Süper Lig'de çok sayıda teknik adamın işine ya son verildi ya da istifa ettiler. Bir dönemde bir kulüpte 3-4 hoca bile çalıştı.. Bir teknik direktör ile 10 yıl kol kola çalışmak hiç kolay değil.. Türkiye'de fazla örneği de yok zaten... Bu süreçte Hüseyin hoca; Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Burak İnce, Ravil Tagir, Barış Alıcı, Berke Özer, Kerim Alıcı, Erce Kardeşler, Enis Destan gibi isimleri dünya futboluna kazandırdı. Genç fidanlar, her zaman emek, sabır ve güzellik ister. Bir yol hikayesi çok güzel başladı, devam etti ve bitti.. Altınordu'yu bu açıdan da örnek alsınlar..