A Milli Takımımız, lider çıktığı karşılaşmada 5 maçta sadece 1 gol atabilen Karadağ'dan 3 gol yiyerek bana kalırsa Montella döneminin en kötü futbolunu oynadı. Gerçi böylesi bir zeminde futbol ne kadar oynanabilirdi orası da en büyük faktör tabi. Hayalimiz Uluslar A Ligi'ydi ancak gerçekler Karadağ olarak karşımıza çıktı.
PROSINECKI, MONTELLA'YI OYUN OLARAK YENDİ
Maçı kazanan Karadağ zeminin gerçeklerini bilerek oynadı. Hiç pas yapmadı ve geriye çekilerek Türkiye'yi eksik adamlarla yakaladı. Çünkü Türkiye inatla bu zeminde yüksek frekansta sürekli olarak pas yapmaya çalıştı. Zaten %71'le topa sahip olmuşuz. Karadağ sadece 207 pas yapmış. 133'ü isabetli. Biz ise 523 ve 434 pas isabeti. Sonuç? Kalenizde 3 gol görmeniz. Çünkü o zemin pas oyununu kabul etmedi.
Bu oyun anlayışı sizi fazla adamla rakip yarı sahada olmanıza sebep olur. Ama aynı zamanda sizin geride eksik adamlarla yakalanmanıza da neden olur. Karadağ Teknik Direktörü Prosinecki de bunu bilerek yüksek frekanslı uzun toplar yaptırdı ve sonucunu da aldı. Sağ kanattan çok stratejik iki gol attı takımı.
Son dönemine en kötü mağlubiyetiydi. Ancak bana kalırsa Türkiye bu gibi maçları kaybederek final maçlarını kazanmasını öğrenecek. Çünkü hala çok genç ve uluslararası maç tecrübesi yeni yeni oluşan oyuncu grubuna sahibiz.
Bir futbolcuyu veya bir teknik direktörü kötü oynadığı bir maçla genelleme yaparak yerden yere vurmak yapıcı bir eleştiri olmaz. Örneğin, dünkü maçta hatalı goller yiyen Mert Günok, gününde olmayan Kerem veya temposu düşük Arda Güler kötü oyuncu mu? Hayır, kesinlikle değil. Bu yüzden Montella da bu yenilgi sonrası kötü bir hoca değil ancak kötü bir maç geçirdi diyebiliriz. Fakat Karadağ maçı için neredeyse tüm oyuncularımız ve Montella kötü bir performans ortaya koydu. Karnesine kırık bir puan yazdı. Bunda da en büyük faktör tabi ki de zemin ve oyun/oyuncu tercihleri oldu. Bu zemine alışkın olmayan bir takım ve bu gibi bir rakibe karşı çıkarılan dezavantajlı oyuncu tipleri…
MONTELLA BİR OYUN İNŞA ETMEK İSTİYOR – YANLIŞ VEYA DOĞRU
Montella maç sonunda oyun anlayışını da betimleyen bir açıklama yaptı. "Belki biraz teknik kapasiteyi düşürüp fiziksel kapasiteyi artırabilirdik. Ama benim felsefeme karşı olurdu" dedi. Yani bu oyun, bir tercih ve hoca takımının böyle oynamasını istiyor ve yanında iyi bir teknik ekip var. Bu elbette tartışılır ve eleştirilir bir şey ancak sonuç olarak bu takımı yöneten bir hoca ve belli bir oyun kimliğini inşa etmek istiyor. Buna da bu açıdan saygı duymak gerekiyor. Yanlış veya doğru bu kesinlikle eleştirilir. Ancak bazı final maçlarını da şartlara göre oynamak gerekiyor. Dünkü maç çok ders çıkarılacak bir maçtı.