Trabzonspor, sezon başından beri deplasmanlarda büyük sorunlar yaşayan bir takım. Bu sorunları fobi olarak değerlendiriyorum, yani deplasman korkusu... Yanlış bir düşünce tarzı var. Çünkü geçen yılki şampiyonluktaki en önemli olgu, deplasmanlarda aldığımız puanlardı. Bu sezon ise bunun en önemli nedeni, takım olmaktan uzak bir yapı olması.
Hatayspor gibi ligin alt sıralarından kurtulmaya çalışan bir takım karşısında Bakasetas'ın savunmanın arkasına attığı mükemmel pas ve Bardhi'nin doğru koşusuyla 1-0 öne geçtiğiniz bir maçta üç puanı rakibe bırakıyorsanız, sorunlarınız çok fazla demektir. Sorunların en başta geleni, top üçüncü bölgeye geldiğinde önde oynayan Gomez topla buluştuğunda katkı vermekten çok uzak. Orta alanda tempoyu artırması gereken oyuncu eksiklikleri var. Topa sahip olmak bir takım için önemli elbette ama sahip olduğunuz topu nasıl kullandığınızda çok daha önemli.
İki kenarda oyunu kendi sahasında kabul eden Hatayspor'a karşı Eren ve Peres hücum aksiyonlarında hiç yoktu. Önde ise kenarlarda görev verilen Djaniny ile Bardhi bırakın adam eksiltmeyi, kenarda kalmaları gereken pozisyonlarda içeri girme yanlışında bulundular. Duran toptan başka üretkenlik yok. Üretkenlikten uzak bir oyun anlayışıyla gol pozisyonları üretemezsiniz. Hatayspor ikinci yarıya El Kaabi ve Ribeiro gibi iki önemli oyuncu ile başladı. 5 dakikalık süreçte ise yenilen 2 golde Trabzonspor savunmasının büyük yetersizlikleri öne çıktı. Sonuç yine büyük hayal kırıklığı ama bir başka gerçek var ki gelinen noktada büyük takım refleksinin yerinde sıradanlaşmış bir takım var.