SÜPER Lig'de geçen yılın ikinci yarısında 12 maçlık bir yenilmezlik süreci. Bu sezon da hazırlık maçları Sparta Prag maçları ve ardından lig maçı. Geriye düştüğü her maçı kendi lehine çeviren bir takım. Bu düşünce tarzı ve bu güven bir takım için çok önemli aynen dün olduğu gibi. Geriye düştüğü bir maç sonrasında ise kaçan penaltı olmasına rağmen atılan 3 gol. Her ne kadar rakip sizden oyun kalitesi olarak daha altta olsa bile dünkü sonucu alabilmek kolay değil. Çünkü çok alt düzeyde takımların favori takımlar karşısında sürpriz sonuçlar aldığı gerçeği göz ardı edilmemeli. Bir takım bütünselliği içerisinde olmak coşkuyu, kazanma azmini sahaya yansıtabilmek bu takım için çok önemli değerler. Zaten bu takımın genlerinde olan bir olgu. Geçen yıldan beri başarıyı getiren en önemli etken bu. Yani bir takım bütünselliği içerisinde mücadele ettiğiniz zaman geriye düştüğünüz maçı bile rahatça çevirme şansınız var. Ama galip geldiğiniz maçta bile eksiklerinizi görmek zorunluluğunuz var. Abdulkadir Parmak'tan başka rakibi karşılayan mücadele eden başka bir oyuncunun olmaması şu an için büyük bir sorun. Hücumda pozisyon üretmede sorun yok. Sörloth her geçen gün bu takım için çok önemli katkı yapacağının mesajlarını veriyor. Abdülkadir Ömür gerçekten yetenekli bir isim. Bu maçta atılan 3. golde yaptığı asist yeteneğinin bir göstergesi. Her maç yeteneği üst düzeyde olan Abdülkadir Ömür böylesi asistler ve de goller yapabilecek yeterlilikte. Bu maçın Trabzonspor adına en fazla katkı yapan oyuncusu Ekuban. Çünkü attığı üç golle takımını büyük bir sürpriz olmazsa Avrupa Ligi'ne taşıyan oyuncu oldu. Ligin henüz başı olmasına rağmen birtakım eksikler var. Ama önce Sparta Prag ardından AEK maçlarında alınan sonuçlar gelecek adına ümit verici. Unutmadan, galip geldiğiniz maçta bile oyunda eksiklikleri görmek gerekiyor, özellikle orta alanda…