HER iki takımı göz önüne getirdiğinizde Sparta Prag, Trabzonspor'dan fizik olarak çok daha iyi durumda çünkü kendi liginde beşinci maçını oynayan bir takım. Böyle bir takıma karşı ilk maçta 2-2'lik sonuç alıp avantajlı bir skorla kendi sahanızdaki maça çıktıysanız mutlak golü bulmak zorunluluğu var. Ünal Karaman'ın sahaya çıkardığı 11 doğru bir tercih. Yani Prag'taki ikinci yarıdaki 11... Oyun başlangıcı, coşku, tempo ve ayağa pasla rakip alanda baskı... Bunun sonucunda Sosa'nın mükemmel pası Sörloth ile gelen gol... 25 dakikalık bölümde Trabzonspor, orta alan üstünlüğü ile önde olan taraftı.

Abdulkadir Parmak'ın Prag'ın hücumu şekillendiren Kanga'ya yakın oynaması, rakibin etkisiz kalmasının en büyük nedeni oldu. Yusuf Yazıcı'nın ayrılmasıyla orta alanda bir boşluk olduğunu kimse göz ardı etmesin. Çünkü Yusuf bu takımın hücumda her şeyiydi. İkinci yarıyla birlikte S.Prag fizik olarak daha önde olduğu için Trabzonspor'un temposu tamamen düştü ve ileride yapılan top kayıplarından sonra geri dönüşlerde zaaflar ortaya çıktığı için Çek ekibi daha etkin hücum girişimlerinde bulundu.

Orta alanda Sosa'nın oyundan düşmesi Ekuban'ın ise orta alana destek vermemesiyle Abdulkadir Parmak yalnız kaldı ve rakip rahat geldi. Bunun sonucunda gol geldi. Önemli olan turu geçmekti, Trabzonspor bunu başardı. Yalnız görünen o ki orta alanda daha agresif ve mücadele gücü yüksek oyunculara gereksinim var. Lig başlangıçları doğal olarak zordur. Daha sezonun başı... Trabzonspor'daki eksiklikler zaman içerisinde giderilecektir ama belirttiğim gibi su an ortaya çıkan tablo orta alandaki yetersizlik...