Trabzonspor 'un kolektif anlayıştan uzakta bir takım olduğunu sezon başından beri dile getirmeye çalıştık. Dün de bu gerçek tüm çıplaklığıyla görüldü. Maçın ilk 10 dakikalık bölümünde Trabzonspor saman alevi gibiydi. Fakat yine gol pozisyonu üretmekte yetersizdiler. Savunmada Dede'nin olumlu top kullanma becerisiyle önce rakibin hızını kestiler, sonra orta sahada ayağa tek pas yaparak oyunda üstünlüğü ele alarak özellikle Trabzonspor'un sağ kenarından geliştirdikleri ataklarla gol pozisyonları üretmeye çalıştılar.
Trabzonspor'un yediği ilk gol amatör çerçevede bile değil! Trabzonspor'un kullandığı korner atışından sonra Eskişehir savunmasından dönen topu Trabzonsporlu oyuncuların kapması gerekirdi. Ya da Eskişehirli Diego topla giderken taktik faul yapılabilirdi. İkinci goldeyse Necati Trabzonspor savunmasının arasından elini kolunu sallaya sallaya takımını iki farklı öne geçirdi. Trabzonspor'da ikinci yarıda şuursuz bir baskı vardı. Fakat yine üçüncü bölgede birbirinden habersiz organizasyonlar ve hücum yetersizliği öne çıktı. Servet'in üç kişiyi çalımlayarak attığı gol ise Trabzonspor'un olumsuz görüntüsünün en önemli örneğiydi.

Kaçınılmaz sonuç
Futbol bir takım oyunu. Ne oynamak istiyorsanız buna göre oyuncu seçimi yapmanız gerekiyor. Örneğin Janko ile sahaya çıktığınız zaman kenar atakları öne çıkaran bir oyun planını sahaya yansıtmak zorundasınız. Olcan gibi bir kenar oyuncusu bile rakibi orta bölümden zorlamaya çalıştı. Sağ kenarda ise Halil'i içeri çekerek Serkan'ı topla buluşturma düşüncesi Eskişehir tarafından engellendiği için Janko'nun istediği toplar bir türlü gelmedi.
Colman , Soner ve Adrian orta sahada top rakibe geçtiği zaman mücadele gücü olmayan oyuncular. Orta sahanın direnci düştüğü zaman da dünkü sonuç ne yazık ki kaçınılmaz oluyor.