Beşiktaş'ın sevilen teknik direktörü, Kuzey'in yükselen yıldızı Bodo/Glimt karşına kadroda sürpriz değişiklikler ve pozitif bir felsefeyle çıktı. Onur'un, Svensson'un önünde sağ açıkta tercih edilmesi Glimt'in etkili kanadı ve oyuncusu Hauge'nin yolunu tıkamak için anlaşılabilir bir başlangıç tercihiydi. Sol bekte mecburiyetten oynatılan Bakhtiyor ideal mevkisi olmamasına rağmen Masuaku'dan çok daha üstün bir performans sergiledi. Zaynutdinov'un dışında ilk yarı Gedson öne çıkanlardan biriydi. Eğer Rafa Silva karşı karşıya kaldığı pozisyondaki vuruşu çizgiden çıkartılmasa maçın hikâyesi değişebilirdi. İlk kırılmayı orada yaşadı. İkinci kırılma Ersin'in 1-0 öndeyken takımı kontraya çıkarmak adına anlamsız çıkışında rakibe verdiği topun dönüp gol olmasıydı. Biraz heyecan ve strateji eksikliğine bağlıyorum.
İkinci gol rakibin becerisi, Beşiktaş'ın şanssızlığıydı. Yüksek oyun disiplini ile Al-Musrati ve Ndour yerine Salih ve Muçi'nin alınması yerinde tercihlerdi. Beşiktaş rakibe verdiği oyun kontrolüne yeniden ortak oldu. 75'te Semih'in bulup da dışarı attığı net pozisyon gol olsa bu hamlenin ödülü erkenden alınabilirdi. Mustafa ve Can Keleş'in girişi takıma canlılık katsa da sonuç değişmedi. Kimse Beşiktaş mücadele etmedi diyemez ama iki eksiği vardı. 1-0'dan sonraki strateji eksikliği ve yakaladığı fırsatları değerlendirememesi. Yazık oldu. Emekler buz kesti.