Bir teknik adamın takımına nasıl dokunduğunun en güzel örneklerinden birine şahit olmak istiyorsanız Şenol Güneş'in yönettiği Beşiktaş'ı izleyin. Galatasaray zaferinden sonra oyuncuları motive etmek zordur. Derbide 1-0 yenilgiden 3-1'lik zafere giden yolda takımın yıprandığını öngörebiliriz. Buna son haftalar oyun ve skor olarak yükselen Nuri Şahin'in Antalyaspor'unun istekli oyununu da ekleyince ilk 45 dakika Beşiktaş'ın istediği gibi gitmedi. Özellikle Fernando ve Fredy'nin orta sahadaki dinamik ve etkili oyunlarına siyah-beyazlı orta saha cevap vermekte zorladı. Antalya araya 1-0 önde girdiğinde bu skoru hak etmişti.
Maxim'in Gedson'la uyumsuzluğunu, sağda Redmond'un Rosier'le verimsizliğini gören Güneş, yaptığı müdahalelerle sonucu değiştirdi. Şenol Güneş önce Maxim'in yerine Onur'u, sonra da Rosier'in yerine Tayfur'u alarak 2 oyuncu ama 4 mevki değişikliğine gitti. Aboubakar maçın yıldızı gibi gözükse de bence Tayfur 40 dakikalık performansıyla asıl şov yaptı.
Hakem Mete Kalkavan mevcut en iyi hakemlerin biri. Ancak Ömer Toprak'ın topa yükselmişken Aboubakar'a arkadan müdahalesi penaltıydı. Verilmeyen penaltı da hem kendisi hem de VAR hata yaptı. Son adamdan Bünyamin'e VAR'ın karışması ve atılması doğruydu.
Beşiktaş, Şenol Güneş'in müdahalesiyle yine 1-0'dan 3-1'lik zafere uzanırken rakiplerine şampiyonluk için şu mesajı verdi: Dış kulvardan, geriden geliyoruz... Sessiz ve derinden değil. Geriden ama gürültülü geldikleri kesin.