İnsan umudun peşinden koşar. Tutunacak bir dal bulursa da tutunur. Beşiktaş taraftarı sezon başı gönlünde dört dörtlük büyük hedefler büyütmüştü. Şampiyonlar Ligi, Süper Lig Şampiyonluğu, ZTK ve Süper Kupa... Sezon bitmeden hepsi bir bir eridi, tükendi. Geriye arma sevdası kaldı "Yenmek için sevmedik" ruhuyla dün tribünleri tıklım tıklım doldurdu.
Trabzonspor deplasmanındaki üstün oyun ve karakterli duruşun da etkisiyle dün 12. adam tribünde değil sahadaydı. Bu sevgiye karşılık veren Valerien İsmael hem takıma hem verilen role çabuk adapte oldu. Vodafone Park'ta bu kadar erken üçlüye çağrılmak her hocaya nasip olmadı. Fransız çalıştırıcı, ilk iç saha maçında bunu fazlasıyla sağladı. Saha kenarı hırsı, performansı, kararları kadar gördüğü sarı kart bile kredisine kredi kattı.
Batshuayi'nin iki gole imza atması yeni sistem ve hocayı onurlandırdı. Ancak daha önemlisi, Beşiktaş'ın sahadaki en iyi yıldız isminin Ghezzal olması. Adeta çilingir görevi yapıyor. Olması gerektiği yerde fazlasını yapıyor. İlk golün asistinde olduğu gibi.
Defalarca söyledik Rıdvan ve Rosier gibi iki yönlü kanatların olursa her sistem başarılı olur. Dün ikisi de çok iyiydi.
Beşiktaş'ta biraz standartların altında kalan Alex Teixeira ve Can'dı. İkisinden daha fazlasının beklemek taraftarın hakkı. Yoksa 11'de tutumamazlar. N'Koudou ve Güven 3-4-3'te zorlanıyor. Belki Larin, Emirhan 'Biz de buradayız' diyecekler.
Alanya'yı 4-1 yenmek çok fiyakalı oldu. Tribünlerdeki mutluluk, sezon başından bu yana çekilen acıların yerini yeni umutların aldığının açık bir göstergesi.