Beşiktaş-Antalya maçı öncesi Dolmabahçe'de nostalji rüzgârları esiyordu. "Alen sahaya üçlü çektir Kartal'a" tezahüratının hatırlattıkları ve kapalı alt olsa da sete çıkıp eski tezahüratı yaptırması yaşı 30'u geçmiş her taraftar için zamanda yolculuk gibiydi. Ancak dün nostalji-geçmişe yolculuk adına Dolmabahçe'de yaşananlar sadece bununla sınırlı değildi.
Öyle ki 35'de Montero'nun sektirdiği topta Vida'nın kafayla vuruşunu hisseden Güray'ın nizami olmayan bir duruşla koluyla perdelemesi ve penaltı beklentilerinin ortasında devam denmesi Beşiktaş taraftarını yine maziye götürdü. 26 Ocak 1997'de Van deplasmanında Beşiktaş şampiyonluğa giderken barajdaki smacı görülmemesini hatırlattı. O gün VAR yoktu. İşin açıkçası dün de yoktu. Hakem Abdulkadir Bitigen'in görmemesi bir yana ama sorduğu VAR'dan "İZLE" uyarısı dahi gelmemesi anlaşılmaz skandal bir karar…
Oyuna gelince…
1- Önder Karaveli üçlü savunmayla, 3-4-2-1 sistemiyle oyuna başladı. Bu sistemin çok verimli olmayacağı ilk 20 dakikada görüldü. Çünkü ortada oynayan Pjanic, Can uyumsuz, Batshuayi'nin arkasında oynayan Emirhan ve Teixeira futbol diliyle birbirine yabancı gibiydi.
2- Rosier ve Rıdvan'ın daha önde durması Beşiktaş'a bir avantaj değil, geride duran üçlüden dolayı Beşiktaş ileride 1 eksik kaldı.
İkinci yarıda Karaveli 4'lüye ödenerek yanlış oyundan vazgeçti. Beşiktaş'ın kazanması için iki şeye ihtiyaç var; oyun ve oyuncu istikrarına ve VAR'ın kararlarının bir standartta oturtulmasına…..