Sergen Yalçın iki yıldır Beşiktaş'ta... Ne şampiyon yaptığı geçen sezonun başında Avrupa Ligi'nde ne de bu yıl 6'da 0 çektiği Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak için bir tavır, kadro ve oyun ortaya koyamadı. Hep Avrupa'yı önemsiz hatta yük gören bir görüntü verdi. Dortmund karşısında da dün gerek sahaya sürdüğü 11, gerekse oyun ve sonuç daha önceki tabloyu destekler görüntüdeydi. Beşiktaş'a ilk darbe Sergen Yalçın'ın ısrarla arkasında durduğu Welinton'dan geldi. Ayağındaki topu üç kişinin markajındaki Kenan'a atmaya kalktı. Kaybedilen top kontratağa döndü ve gol oldu. Yetmedi penaltı pozisyonuna "yanlış görüntü verip" Fransız hakemin bizce yanlış ve ağır kararla penaltı+kırmızı kartla cezalandırmasına olanak verdi. Kural net! Oyuncunun topa müdahale niyeti var ise penaltı+sarı yeterli. Onlarca karar var! Kırmızı de bizce penaltı gibi ağır bir karar. Sormak lazım; o elin itmese de rakibin sırtında ne işi var? Küçük gibi görünen Welinton'dan iki hata ve sonuç 2-0'a gelen oyun... Beşiktaş'ta sahada oyun yok. Direnç yok. Külübede kararlarıyla varlığını hissettirecek hoca yok!
Taraftarın verdiği sevgiyi, desteği, başarılı olma motivasyonunu Sergen Yalçın ve takımı ne kadar yaşıyor? Bu sorunun cevabı ve çözümü ortaya konulmadan Beşiktaş'ın, girdiği karanlık tünelden çıkması kolay olmayacak…
Radikal kararlar şart gözüküyor. Beşiktaş'ı gerçekten düşünen varsa bir adım öne çıksın!