Sergen Yalçın, Larin'in dönmesine rağmen Kayseri maçını kazanan dinamik hücum hattını bozmayarak doğru bir kararla Gökhan Töre'yle devam etti. Sol kanatta da muhteşem performansını golleriyle taçlandıran N'Koudou'yu da kesmeyince Larin'in hamle oyuncusu olması mantıklıydı.
Atiba'nın dönüşü hücum hattını daha dinamik hale getirdi. Dorukhan sağ bekte Rosier'in yokluğunu hissettirmedi. Önde N'Koudou-Töre-Ghezzal üçlüsü, arkalarında hatta Ljajic-Atiba-Josef üçlüsünün tıkır tıkır işleyen güçlü bir motorun pistonları gibi ileri geri ama hep güçlü oyunla Rize'yi kendi sahasına hapsetti. Hangi Rize? Son dönemdeki performansıyla 42 puana yükselen, G.Saray'ı İstanbul'da yenen Rize!
Bülent Uygun , orta sahayı kalabalık tutmak adına Sergen Yalçın gibi 4-6-0'a yakın (Boldrin bir adım önde) sistemle çıkmıştı. İlk dakikadan itibaren Beşiktaş'ın bindirmeleri ve 16'da N'Koudou'nun golünden sonra ikinci yarıyı beklemeden santrfora Remy'yi aldı. Ancak ilk yarıda biri ele çarpma, diğeri ofsayt gerekçesiyle VAR'dan iki golünün iptal edilmesi bile siyahbeyazlı takımın hızını kesmedi.
İlk golün de asistini yapan Ghezzal'ın muhteşem golü ve 3-0'lık skor, Rize'nin direncini kırmak yerine Beşiktaş'ın temposunu düşürdü. Larin ve Mensah değişiklikleri de beklenen etkiyi ve katkıyı yaptığını söyleyemeyiz. İsmail Köybaşı'nın frikikten golü Rize'yi kendine getirdi. Djokovic'in ikinci golü Beşiktaş'ın 2-0'dan 2-2'ye dönen A.Gücü maçıyla birlikte son 6-7 dakikaya gerilimi beraberinde getirdi. Beşiktaş, şampiyonluk yolundaki en zorlu "psikolojik" virajlardan birini daha aştı.