Birisi Beşiktaş'ın bir Avrupa maçında ilk 12 dakika içinde 2 gol yiyeceğini 2 de net pozisyon vereceğini söylese sanırım söyleyen kişiye tepki gösterilirdi.
Dondurucu bir soğuk var, hava yağışlı, zemin sentetik ve kaygan... Sarpsborg, 1'de Raşit Muhammed'le öne geçti. 6'da ise Heintz, uzaklardan öne çıkan Karius'u avladı ve Beşiktaş kabul edelim ki adeta buz kesti... 8. dakikada Raşit Muhammed karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü atsa maç geri dönüşü olmaz bir yola girebilirdi.
Avrupa maçında ilk 12 dakika içinde 2 gol yiyip, 2 de net pozisyon veren hangi takım ağır iklim ve doğa şartlarında muhteşem bir geri dönüşe imza atsa o takım kimdir dense ilk akla geleceklerden biri Beşiktaş olurdu.
Beşiktaş Benfica maçı dahil birçok maçta bu dönüşleri yaptı. Alkışı hak etti. Başta Lens, Caner, Ljajic olmak üzere bütün futbolcular donan vücutlarını yüreklerinden gelen ateşle ısıttı. İkinci yarı ortaya büyük karakter koydular. Ancak şunun altını çizelim: Şenol Güneş sakatlarından 5 tanesini bu ağır maç koşullarında risk etmedi. Bu sentetik zemini ve havayı görünce alınan riski daha anlaşılır kıldı.
Koşullara alışmak kolay değil. İlk yarı bu uyumsuzluk net hissedildi. Oyuncular "Nereden geldik bu noktaya" der gibiydi... İlk yarı 2-0 kaybeden bir takımın ikinci yarı Avrupa'ya tutunmak adına karakter koyması ve 3-2'ye çevirmesi saygı duyulacak bir durum. Beşiktaş Avrupa'ya yakışıyor. Her ne kadar Şampiyonlar Ligi'nin bileti lig şampiyonluğundan geçse de Avrupa'ya inanmaya devam etmek gerekiyor.
Karius'a değinmeden geçmemek lazım. Gollerde pozisyon alma konusunda hatalar yaptı. Bunun zeminle alakası yoktu. Öz güvenin makul seviyede olanı makbuldür. Bu duruşu alarm veriyor...