Büyük umutlarla alınmıştı İtalya'dan... Talisca'nın yerini dolduracak 10 numara bir transfer olarak bir sürü hayaller kurulmuştu. Aksayan top organizasyonunu sağlayacak, kapanan savunmalara karşı çilingir görevi yapacaktı... Sırbistan Milli Takımı'nın Müslüman yıldızıydı Adem... Öksüz kalmış Balkanlar'ın yetim kalmış çocuğu muamelesi görmemesi gerekirdi Türkiye'de. Ancak futbol böyle bir oyundu. Formayı, topu almak kolay değildi yeşil çimende!. Frikiğin başına geçti, topu elinden aldılar. Topun önüne geçti, verkaça koşmadılar. Kollarını açtı, topu kanatlara oynadılar. Futbolda altın bir kural vardır. Topu, bu oyunu seversen o da seni sever. Ljajic, Ankaragücü maçına Sırp Milli Takımı'nda oynadığı oyun ve attığı gollerin öz güveniyle çıktı. İki frikikten biri üst direkte patladı, bir asist, bir golle güzel oyununu taçlandırdı. Beşiktaş kazanmaya devam etmek istiyorsa topu Adem Ljajic üzerinden oynamaya devam etmeli. Etmeli ki bu trafiği maestro gibi takım lehine skora dönüştürsün. Ankragücü maçında Beşiktaş'ın güldüren yüzleri Güven ve Dorukhan'dı. Hem dinamizmleri hem de skora etki eden oyunlarıyla Beşiktaş'ın değişen yüzleriydi. Güven'i Ümit Milli Takım'dan net Türkiye'nin geleceği olacak yıldızlardan biri olacağını defalarca ifade ettim. Eminim Güven'in yeteneklerini her fırsatta bizimle paylaşan Şenol Güneş de "Larin ve Love'a verdiğim fırsatları Güven'e verseydim çok daha iyi olurdu" diyordur. Defanstaki bu kadar eksik ve sakatlığa rağmen Beşiktaş ilerde iyi oynayınca istenilen sonuca ulaşıldığını görebiliyoruz. O zaman kaliteli bir santrafor, golcü transferi Beşiktaş'ın sorunlarının çoğunu çözer.