Futbolun cilvesi demiş kenara not etmiştik!. Beşiktaş, Bursa'da son yılların en kötü ilk 45 dakikasını oynamış, vasatın altında kalan 90 dakika sonunda 3 puanı alarak sahadan ayrılmıştı. Eskişehir ise G.Birliği karşısında istatistikleri altüst eden, rakibi ezen paslaşma yüzdesi, 36 orta ve 8 net gol girişimiyle oynadığı maçı 2-0 kaybetmişti. Bu iki takımın mücadelesi görülmeye değerdi. Bilinmeyenlerle doluydu. Dün gece Olimpiyatın yağışlı havası, bol rüzgarlı yapısı ve kötü zeminine rağmen iki takım oyuncuları da standartların üzerinde bir mücadele ortaya koydular. Beşiktaş ilk yarıda Bursa'daki performansını unutturmak için ortaya karakter koydu. Bütün gözlerin üzerinde olduğunu bilen Oğuzhan sahanın en çok koşan oyuncularından biriydi. Solda İsmail ve sağda Serdar attıkları deparlar ve yüksek koşu mesafeleriyle değişimin en önemli taşları oldular. Özellikle Serdar Kurtuluş kendine yapılan haksızlığa isyan edercesine yürekli bir performans sergilediği gibi Olcay'ın golünde de pay sahibiydi. Bu performansıyla Londra'da formayı almayı bizce garantiledi.
İYİ TAKIM SKORU KORUR
İlk yarıda Ertuğrul Sağlam adına en büyük sansızlık 28'de Arjantinli Mori'nin golünün ofsayt gerekçesiyle sayılmamasıydı. Zor pozisyon olmamasına rağmen yardımcı hakem Volkan Narinç yanlış karar verdi. Eskişehir 2. yarıya 1-1 gitse farklı bir strateji geliştirebilirdi. Gollerin rüzgara karşı oynarken gelmesi kadar defansif hatalardan kaynaklandığının altını çizelim. Kötü zemin, yağış ve şiddetli rüzgarı dikkate alırsak alkışı Eskişehir'e, eleştiriyi öne geçmenin avantajını kullanamayan Beşiktaş'a ayırmalıyız.
Beşiktaş 10 kişi kalmış rakibi önünde son dakikalarda kondisyon farkını, kalitesini gösterse de Sosa ve Kerim ile pozisyonları değerlendiremedi. Olimpiyat Stadı, Beşiktaş'a iç saha değil deplasman olmaya devam ediyor. Beşiktaş kabusa dönen bu ortamdan çıkmadığı müddetçe puan kayıpları devam edecek, futbol adına eleştiriler havada kalacak gözüküyor.
Olimpiyat Stadı Beşiktaş'a iç saha değil deplasman olmaya devam ediyor