Beşiktaş 'ın adı konmamış bir takıntısı var. Son yıllarda rakiplerinin puan kaybettiği haftaları bir türlü avantaja çeviremiyor.
Beşiktaş'tan başlayalım. Siyahbeyazlı takım evinde galibiyeti, Rizeli oyunculardan daha çok istemedi. Gerekli agresifliği, dinamizmi gösteremedi. Bunun üç nedeni olabilir. Birincisi, seyircinin yokluğu. Sayıları 5 bini bulmayan taraftarların yokluğu takımı olumsuz etkilemiş olabilir. İkincisi, milli arayı ya çok iyi değerlendiremediler ya da Perşembe günkü Avrupa maçını düşünerek motivasyon kaybı yaşadılar. Ancak bunların toplamı bile Beşiktaş'ın vasatı aşamayan futbolunu açıklamaya yetmez.
Rize orta sahayı iyi kapatan, dengeli futbolunu koruyup hücumda ani çıkışlarla gol bulma anlayışını iyi uyguladı. İkinci yarının başında Ümit Korkmaz'ın attığı gol Rize'nin akıllı futbolunun ödülüydü. Ancak gol vuruşunu yaptığı pozisyonda 6 Beşiktaşlı oyuncunun ceza alanı içerisindeki pozisyon alımı ve paylaşımı, olumsuz örnek olarak derslerde pratik olarak gösterilmeli.
Beşiktaş'a dün geceki futbol yakışmadı. Ancak Olcay'ın golüyle 1 puanı kurtaran Beşiktaş, 2 puan kaybını vasat futbolundan ziyade Hakem Hüseyin Göçek'in vermediği iki penaltıyla yaşadı. "Göçek, Beşiktaş'ın iki penaltısını vermeyerek 2 puanını çaldı" desek yanılmış olmaz.
56'da Gökhan'ın kaleye giden vuruşunu Giray ceza sahası içinde eli-koluyla perdeleyerek kesti. Yine 61'de Motta ceza sahasına girerken Eren, Motta'yı eliyle arkadan iterek dengesini bozdu. El de netti, penaltı pozisyonu da.
Dün Göçek sanki beraberliklerin yaşandığı bir haftada maçı berabere bitirmek ister gibiydi. Hiç kuşkusuz daha iyisini oynamayan Beşiktaşlı oyuncuların yardımıyla!