Türkiye yakın zamanlara kadar vergi yüzsüzlerinin, kayıt dışı ekonominin cennet ülkesiydi şimdilerde futbol yüzsüzlerinin ülkesi haline gelmiş tam fark edememişiz! Sürekli iltifatlarla beslenen, alkışlarla yükselen, medyatik helyum gazıyla şişirilen Türk futbolu da tam bir camiasına dönmüş tam idrak edememişiz!
Türk futbolundaki total batağın 3 milyarı çoktan aştığını biliyorduk da Süper Lig'in süper takımlarının, ultra süper yıldızlarının gazının bu derece kaçtığını Türkiye Kupası sayesinde daha iyi anladık. Ne diyelim; bu sistemi getiren ve bu fırsatı verenlere teşekkür edelim.
Şampiyonlar Ligi takımı
G.Saray'ın, G.Antep BŞB karşısında düştüğü durumu görmezden gelemeyiz. Avrupa'da fırtına gibi esen Trabzonspor'un Balıkesir karşısındaki teslimiyetini bu ülkede motivasyonsuzlukla açıklamakla geçiştiremeyiz.
"106 yıldır Kadıköy'de yenilmiyoruz!
Şimdi F.Bahçeliler düşünsün!" diye latife bir başlıkla Fethiyespor'a tam destek veren Haber Lyka gazetesinin hayalini gerçeğe dönüştüren, yüreği sorgulayıp sosyolojik inceleme yapmadan ve alkışlamadan geçemeyiz.

SAYGIYLA ALKIŞLIYORUM
G.Saray, F.Bahçe, Trabzon örnekleri dururken Beşiktaş'ın Buca karşısında 2 gol, 2 direk, 2 pozisyonla yenilişini değil adeta ezilişini nereye koyacağız. Slaven Bilic'i idam sephasına koymak, tatmin edecek mi? Bu mudur Holosko, Eneramo, Muhammed, Kerim, Escude, Franco...Ve de diğerleri.
Hangi yüzle forma isteyeceksiniz. Hangi açıklamayla aldığınız paraların ve iddia ettiğiniz yıldız apolatlerinin karşılığını soran taraftara cevap vereceksiniz?
Cevabı acı ama basit: Önümüzdeki maça ve lige bakacağız!