2013-2014 sezonu tüm futbolseverlere hayırlı olsun. Süper Lig bu sene çok farklı, bir o kadar da heyecanlı başladı. Alışılagelmişin ötesinde gizemleri, bilinmeyenleri içinde barındırıyor!
Beşiktaş-Trabzon derbisi birçok ilkin yaşandığı ve test edildiği önemli bir start maçıydı. Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun tarihi bir adımla oğullarıyla birlikte maçı Beşiktaş taraftarının arısında izlemesi Türk futbolu için önemli bir adımdı. Futbol terörünün güzel oyunu tehdit ettiği şu dönemde Hacıosmanoğlu'nun doğru mesajını iyi anlayıp başkanların, yönetenlerin bu ve bunun gibi adımları ivedilikle desteklemesi gerek...
Beşiktaş taraftarı, Olimpiyat Stadı'na ilk kez ruh ve heyecan kattı. Oynanabilirliği zor ama imkansız değil algısını 50 bin kişiyle ilk maçta oluşturdu. Önemli bir denemiydi. Bu coşku erozyona uğramaz ise Beşiktaş kaldığı mecburiyetten, yaşayacağı mağduriyete büyük kayıpları olmaz. Ancak tecrübelerle sabittir havalar soğuduğunda burada taraftarda, atmosferde donabilir.
SAVUNMANIN ÖNEMİ
Tolga'nın duruşu, Serdar'ın tecrübesi, Atiba'nın akıcı futbolu Beşiktaş'a büyük bir ivme kazandırdı. Takımın orta sahası hala Veli'nin dinamizminde sığınsa da dün Slaven Bilic'in ayak sesleri görülmeye başladı. "Beşiktaş gol yememeyi öğrenmeli, bunun yolu da takım halinde savunma, takım halinde hücumdan geçiyor" diyen Bilic yolun başında.. Olcay Şahan sahne alana kadar Beşiktaş ürkekliğini üzerinden atamadı. Gökhan'ın golü ismine ve kariyerine yakışır bir kalitedeydi.
Hakem Özkahya Colman'ın Mustafa'nın ayağına basmasında direkt kırmızıyı atladı. Doğru karar verse Beşiktaş maçı önceden de çevirebilirdi.
Mustafa'nın bütün iyi niyetiyle çalışmasına rağmen Beşiktaş'ın transfer bitmeden Almeida'ya duyduğu güveni yeniden gözden geçirmesinde fayda var.