BEŞİKTAŞ'IN üzerindeki
Bilic etkisi gün geçtikçe varlığını hissettiriyor. Schalke karşısında ortaya konulan futbol ve alınan beraberlikten ziyade Hırvat teknik adamın idmanlarda istediklerinin sahaya yansıması önemli. Almanya ve Avusturya kamplarında Beşiktaş adına hissedilen en can alıcı durum Slaven Bilic'in saha içindeki disiplinli, saha dışındaki samimi ve sıcak tavırlarının siyahbeyazlı takımın karakterine yansımaya başladığını görmek oldu. İşte Beşiktaş adına yaşanan en büyük değişiklikler:
1-Oyunu iyi daraltıp açtı. Rakibe karşı hiç geniş alan bırakmadı. 11 futbolcu 45-50 metrelik bir alan içinde grup halinde hücum ve savunma yapmayı denedi. Genel olarak da başarılı oldu. Bilic'in
2 ha-f tadır ısrarla ve bıktırırcasına üzerinde durduğu konu buydu. Geri dönüşümleri iyi aldı. 2-Fernandes, Sivok'un olduğu bir ortamda Bilic ve arkadaşlarının da isteğiyle kaptanlık pazubandını taktı. Kendisine verilen bu son büyük payenin hakkını vermeye çalıştı. Almeida ise tribünde kendisini izlemeye gelmişler gibi hırslıydı.
3-Oyuna girer girmez kafa golünü atan Franco şanslı olduğu kadar akıllı. Çünkü doğru yerde pozisyon alması topu yere vurdurması Beşiktaşlı Ronaldo'yu hatırlattı. Ancak fiziksel güçlenmeye ve yeteneklerini olgunlaştırmaya ihtiyaç var.
4-Cenk ve Tanju'nun bu maçtaki performansını gören kale ve sağ bek için "transfere ihtiyaç yok" hissine kapılabilir. Ancak Beşiktaş'ın Tolga'ya da, Serdar Kurtuluş'a da hatta ön libero ve forvette de kaliteli alternatiflere ihtiyaç var.
Beşiktaş, Bilic'le iyi yolda gidiyor. Yıldızı az ama yüreği ve ciğeri büyük kramponlar takım olacak havasını veriyor. Ancak Süper Lig ve Avrupa alternatifleri için 2-3 takviye daha şart.