Bu maç üzerinden konuşulacak çok şey var. Futbol bir oyun, çok da tuhaf bir oyun. 94'te top Antalya'daydı ve Eto'o soldaki Serdar'a pası verdiğinde kronometre 94.25'i gösteriyordu. Serdar topu, Şener'e kaptırınca Fenerbahçe hücumu başladı ancak topu kaptırdılar. Antalyaspor iki pas yapsa maç bitecek ama topu kaybettiler. Fenerbahçe 95.28'de kazandığı faulle golü attı.
Fenerbahçe, maça hızlı ve tempolu başladı ancak 40. dakikaya kadar da 'Bu da kaçar mı?' denilen bir pozisyonu yok. 40-45 arasında da Van Persie'nin kenara gelmesiyle daha etkili oldu ve bir kafa golü kaç-ı ran Nani ikincisinde golü attı. Organizasyonunda problem olmasına rağmen tempolu oyunuyla kilidi açtı Fenerbahçe. İkinci yarıya daha yavaş başladı ve Perreira da tek forvete döndü. Taktiksel olarak yanlış olmasa da orta sahayı güçlendirmek için Fernandao'yu çıkardı ve Volkan Şen'i soktu. "4-2-2-2 ile vermedim, orta saha kalabalıklığı ile hiç pozisyon vermem" diye düşündü ki vermedi zaten. Kadlec'in hatasında ilk Antalyaspor şutunda gol geldi. Fenerbahçe demoralize oldu, hücumlar şuursuz başladı ama buna rağmen 5-6 korner kazanıldı. Fenerbahçe resmi maçlarda 36 korner kullandı ve sonuç alamadı. Rize'de kıpırdanan bir oyuncu vardı: Nani.. Bu maçta da iki gol yaptı. Sürekli aradı. Van Persie'de yüzde 20 toparlanma var ama daha hazır değil. Maçın başındaki çalımları ile sonundakiler arasında fark var. Genel olarak mücadelesine, coşkusuna evet, hücum organizasyonuna hayır Fenerbahçe'nin. Tam maç gitti derken son saniyede çok önemli bir duran top golü ile galibiyet aldı. Aslında Nani frikikten golü geçen hafta Rize'de attı. Orada kalecinin soluna atmıştı topu. Antalyaspor kalecisi de barajı ona göre kurdu ve kendisi sola geldi. Nani de bunu gördü. Topu da barajdan geçirince kaleci hiçbir şey yapamadı. Fenerbahçe önde baskılı ve sert oynamak istiyor ama yaratıcılık da sınırlı. Bekleri iyi çıkartamadığı zaman sıkıntı oldu. Bir de kanatsız oynuyor. Diego ile Nani çok gayretliler ama Fenerbahçe'nin hücum organizasyonlarında kalıplaşmış bir şey yok. Bu kadronun savunma yapmadığını coşkulu olmadığını düşünelim; bir anda 3-0 geriye düşerdi. Ama en azından maçı 95'e kadar taşıdı ve klas ayakları ile kazandı.