Öncelikle iyi ve ciddi bir maç oldu... Oyunun 86 dakikası biz öndeydik. Berabere giderken nasılız, mağlup durumdayken nasıl oynayacağız bunu göremedik. Ama tabii bunu sadece analiz yapmak için söylüyoruz. Keşke hep dünkü gibi olsa.
Bundan da çıkaracaklarımız var. Maçın başında bir gol bulduk. Sağ bekimiz Gökhan, topun dibine girdi, Mevlüt de kendinden uzun oyunculardan önce çok güzel sıçrayarak gol attı. Bu golden sonra genelde Avrupa maçlarında psikolojik faktörler devreye girer. Önde olan takım savunma yapar, geride olan takım da beraberliğe kadar hücum yapar. Ama böyle olmadı beraberlik golüne kadar. Rakibin iki kafa topu pozisyonu var. Bizim de soldan Caner'in getirdiği mükemmel ortada Mevlüt'ün topa 2 metreden ve ön direkten dokunamaması. Oyun dengeli, hatta genelde kontrolümüzdeydi. Bu önemli.
Öndeyken bile mahkum oynamamak. İkinci yarıda Semih'in hatasıyla gol yedik. Bundan ders çıkarmalı. Hemen 3-4 dakika sonra tekrar öne geçtik.
Sahanın ve sezonun en formda oyuncularından Caner'in bindirmesinden gelen orta da pas da diyebileceğimiz bir pozisyonda Olcan'ın golü geldi. Caner'le oynayan hücum oyuncularının illa ki uzun ve kafacı olmasına gerek yok. Kısa da olsanız çok gol attırır. 2-1'den sonra yine 1-0'la 1-1 arasındaki oyun devam etti, güvenli... 65'ten sonra Arda'nın serbest oynayıp topla çok buluşmasıyla, kendisi de zevk almaya başladı. Arda'nın önemli bir özelliği var. Top rakibi geçmiyor.
Ya topu tutuyor, ya geçiyor ya isabetli oynuyor, en kötü faul alıyor. Bir özelliğimiz daha dikkatimi çekti, hazırlık paslarına savunmanın önündeki Nuri ile başlıyoruz. Topun bizde kalmasını istiyoruz. Nuri'ye baskı olursa bu kez Selçuk geliyor almaya. Problemlerimiz tabi ki var. Birlikte uzun çalışarak halledilebilecek sorunlar. Üst üste özel maç da olsa kazanmamız güvenini artıracaktır. Bu anlamda artı yazacak bir maç oldu.