Dünkü maçı yazarkan "Ah, vah mı" desek, "Bu grubu nasıl dördüncü bitiririz" diye mi hayıflansak yoksa gerçekleri mi konuşsak.
"Grubun ikincisi Türkiye olmalı ama biz yeneceğimiz için olamayacak" dedi maçtan önce Hollanda'nın teknik direktörü Van Gaal. Bu sözler hem kendi takımına olan güvenini gösteriyordu hem de öne geçtikleri anda bizim demoralize olacağımızı biliyordu. Maçın kırılma anları iki yarının da başıydı. İki yarında da çok erken gol yedik. İlk yarıda yediğimiz golde; risk alacaktık, aldık... Savunma arkasına koşular yaptık, kenardan gelen toplarla da pozisyonlar bulduk. Hollanda'ya karşı ancak bu kadar pozisyona girebilirsin, biz de o kadar girdik. İkinci yarıda gelen golden sonra oyuncularımızın da taraftarın da kafasında Brezilya bitmişti. "Maç bitsin artık" diye oynandı, ikinci yarının tamamı. Van Gaal sarı kartlı sol stoperini çıkardı, bize bir kötülük daha yapıp Van Persie'yi de çıkardı daha ciddi Kuyt'ı soktu. Doğru hamlelerle ve orta sahasının rahatlaması için Clasie ve Sneijder ayağa oynayarak maçı uyuttular.
YAPILANDIRMAYA KARŞIYIM
Fatih Hoca'nın, Gökhan Töre ile başlaması gerektiğini düşünüyorum. Son üç maçta etkili oynayan Gökhan'la başlamaması bana sürpriz oldu. İlk 25 dakikada Arda oyunu forse etti ama çok eksildiğimiz için yavaş yavaş yorgunluk oldu. Gruptan çıkmamız lazımdı. Estonya ve Andorra'yı ciddiye almıyorum Romanya dışında kazandığımız maç yok. Önümüzdeki dönemde bunları iyi düşünmemiz lazım. Artık önümüzde çok uzun bir dönem var. Yapılandırma kelimesine karşıyım. Yıllardır bir "yapılandırma"dır gidiyor. Uzun sürse de Fatih Hoca yeni bir futbol ekolü yaratmalı. Bunu oyuncularla mı yoksa sistemlerle mi yapar ama yapmalı.
Hakem takdir haklarında bize yakındı. Oyun içinde sarı kartı olan Blind'in üzerine gidip ona kırmızı gösterebilmeliydik. Hollanda takımı çok basit oynuyor. Rekor derecede geri pas attılar ama gol atacak kadar da organizeler.
MAÇIN ADAMI: Jordy Clasie