Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki ve ekranları başındaki Fenerbahçeli taraftarlar takımları adına çok uzun süredir böyle bir tempoyu ve ilk yarı sonucunu özlemişti. Bu yetmedi, ikinci yarının başında da golü buldu Fenerbahçe farkı 4'e çıkardı. Tam Sivasspor havlu atmak üzereyken gelen gol, onları biraz daha sahada tuttu. 80'lerde de ikinci golü bulunca oyunun sonuna kadar oyunda kaldı Sivasspor.
Fenerbahçe'nin teknik direktörü Ersun Yanal üç koşucuyu oynattı orta sahada. Ligin tartışmasız en çok koşanı Holmen'i Selçuk Şahin'le Raul Meireles'in önüne koydu. Bu ikili de iyi oynayınca ve mümkün olduğu kadar alan daraltınca bu üçlü maç sonuna kadar diri kaldı. Hem mücadelesi yüksek hem de kaliteli oyun oldu. Maçın en iyisi tartışmasız Raul Meireles'ti. Savunmada ve hücumda uzun zamandır oynadığı en iyi futbolu oynadı. Selçuk Şahin de ilk 70 dakika çok iyi oynadı, son 20'de top kayıpları yaptı ama 70 dakikalık oyunu ve yüksek temposu takımı taşıdı. İki bek de genelde hücuma çok çıktılar. Öndeki Pierre Webo ve Dirk Kuyt'ın oyun boyunca yıpratıcı yüksek temposu ve presi Sivasspor'un dengesini çok bozdu. Emenike zaman zaman ortaya çıktı ama etkili çıktı. Fakat şu anda 90 dakikayı yüksek tempoyla götürecek seviyede değil. Sivasspor dünkü Fenerbahçe'ye karşı koyamazdı.
KUYT'IN İSTEĞİ TAKIMI MOTİVE ETTİ
Taraftara da seslenmek istiyorum. Siz coşkuluyken sahada sizin coşkunuza karşılık veren bir takım var. Bunu dün bir kez daha gördük. F.Bahçe taraftarı her maçta sonuç ne olursa olsun desteğini kesmemeli. Kuyt'a da haksızlık yapmayalım. İki gol attı, 90+'lara kadar koştu, pres yaptı. Tecrübesi ve iştahı ile demoralize olan takımı motive etti.