Ligin ikinci yarısında Fenerbahçe'nin üçüncü deplasman maçıydı. Sarı-lacivertliler her deplasmanda üzerine koyarak gidiyorlar. Trabzon deplasmanı her zaman zordur. Ama Fenerbahçe'nin oyun yapısı, sakin tavrı, oyunun kontrolünü elinde tutma özelliği ve bunu rakibine de kabul ettirmesi, bu tür maçlarda hep avantaj oluyor. Dün de aynen böyle oldu.
İlk 5 dakika enteresan başladı maç. Daha ilk dakikanın içinde Sow ile net bir pozisyon yakaladı Fenerbahçe. Daha sonra Egemen'in iki tane müthiş hamlesi vardı. Sonrasında Sol Bamba'nın hatasıyla gelen gol ve ardından Cristian'ın golü zaten psikolojik olarak iyi durumda olmayan Trabzonsporlu oyuncuların gardını tamamen düşürdü.
İkinci yarıya belki oyuna ortak oluruz diyerek iki değişiklikle başladı Tolunay Kafkas. Ancak bu kez hazırlanış olarak çok güzel bir gol attı Fenerbahçe. Bol pas, Cristian'ın sola koşup topla buluşması, ardından onun da 70 metre depar atan Gökhan'a verdiği top ve Gökhan'ın temiz vuruşuyla maç aslında o an bitti.
Aykut Kocaman ikinci yarının başında Caner'i oyuna alıp tam 4-2-3-1'e döndü. İlk yarıda Cristian, Sow, Kuyt ve Webo gibi hücum isimleriyle oynuyordu. Bunu daha sonra üçe indirdi.
EMRE GİTMESE FARKLI OLURDU
90 dakika boyunca Fenerbahçe'de görevini yapmayan oyuncu var mı diye aradım, bulamadım. Bütün oyuncular çok iyi oynadı. Stoperler, iki bek, Mehmet Topal, Emre, Cristian hakikaten sakin ve iyi oynadılar. Yalnız şunu söyleyebilirim. Emre sezon başı kalmış olsaydı ve şu andaki fiziğiyle oynasaydı Fenerbahçe'nin bir 6-7 puan fazlası vardı gibi geliyor bana.
Trabzonspor'la ilgili söyleyecek çok şey yok. Oyuncuların morali sıfır. Erken gelen gollerle demoralize oldular. Ama oyuncuların maç boyunca rakiplerine en ufak bir saygısızlık yapmaması önemli bir nottu.
Bülent Yıldırım gittikçe kolaylaşan maçı iyi götürdü. Bir tek oyunu anlamsızca durdurmasını çözemedik.