Gündüz seansında Sivasspor'un Bursaspor'u yenmesi, Fenerbahçe'nin de ilk maçındaki gibi 2-0 kazanması grupta bir avantaj getirdi. Bu anlamda önemli bir galibiyet.
Bir de ideal 11'de olmayan oyuncuları görme açısından iyi bir deplasmandı. Önce psikolojik şartlara hazırlıklı gördüm Fenerbahçe'yi.
Temelindeki kontrollu oyundan taviz vermedi; ki bazen bu kontrollu oyun yavaş olunca tedbir alınması kolay bir takım haline geliyorlar. Buna bir de özellikle sabrı ekleyince istediğini aldı diyebiliriz. Genelde oynamayanların performansları muhtemelen Aykut Hoca'yı mutlu etmiştir. Rakip bir alt lig takımı olmasına rağmen ciddi ve sabırlı oynamak da hocanın notlarına artı olarak girmiştir.
İlk kontra 66'da
İlk 5 dakika ve 66 ile 75 arası kısa süreli de olsa 1461'e imkan verdiler. Kaldı ki, 1461 takımı özellikle savunma anlayışında çok disiplinliydi.
Konsantrasyonları yüksekti. Haddini bildiği için kontratak vardı kafada hep. Fenerbahçe de buna hazırlıklı olduğu için 66. dakikaya kadar kontratak pozisyonu vermedi. 66'da Fenerbahçe'nin kullandığı bir duran top dönüşü en etkili ataklarını yapan 1461'in planı buydu. Golü yapmış olsa plan tutmuş olacaktı.
Fenerbahçe'de Orhan bir kez, Cristian iki kez, Kuyt üç kez pozisyon değiştirdi. İlk yarıda forvet arkası oynayan Cristian, son değişikliğe kadar ikinci yarının başından itibaren Salih'in yanındaydı.
Topuz çıktıktan sonra tekrar maçın başındaki bölgesine geçti. Kuyt santrfor başladı, ikinci yarı ile birlikte forvet arkasına, oyunun sonunda da tekrar sağa geçti. Gökhan girince oyuna solda başladı. İkinci yarının ortalarına doğru Gökhan'ı sağ beke, Orhan'ı sola aldı Aykut Hoca... Ama oyun düzenine bağlı olarak...
Hakem Suat Arslanboğa, sadece kuralları uygulamadı.
Psikolojik bir maç yönetti. Gerçekten çok beğendim.
Oyuncularla ilişkilerinde, verdiği kararlarda sakin kalıp atmosferi mümkün olduğu kadar düşürmeye çalıştı. Minimuma indirmeyi de başardı.