Trabzon'daki 90 dakika boyunca "Bu gol de kaçar mı?" dediğimiz, net diyebileceğimiz iki pozisyon var. Biri ilk yarıda Burak'ın karşı karşıya kalıp vurduğu Onur'un ayağından çıkan, korner olmasına rağmen hakem Yunus Yıldırım'ın aut verdiği pozisyon... Bir de 81'inci dakikada Adrian'ın altıpastan üstten auta gönderdiği net fırsat...
Hani futbolda deriz ya "Tipik orta saha mücadelesi" diye... Dün de tam bir orta saha mücadelesi oldu.
Oyunu, tempoyu, riskleri görünce iki takımın teknik direktörünün de kafalarında birer puan kötü değildi. Zaten oyun içerisinde de özellikle ilk yarıda beş dakika Trabzonspor'un hücum yapmaya çalıştığını, daha sonra bir beş dakika Galatasaray'ın yüklendiğini gördük. İkinci yarıda yarım saat biraz daha Trabzon ağırlıklıydı oyun.
ZEVKSİZ BİR MAÇ OLDU
İkinci yarı Fatih Terim önce Yekta ve Aydın'ı Amrabat ve Umut'un yerlerine alarak 4-5-1'e döndü. 76'da da Elmander'i Hamit'in yerine sokarak tekrar 4-4-2'ye döndü. Ama bu değişiklikler hücumda etkinlik sağlamadı. Hem sistem hem oyuncu değişiklikleri...
Açıkçası temponun düşük olduğu, oyunun son 20-30 dakikasında Trabzonspor'un daha ağır bastığı ve bu sezon içerisinde en çok pas hatasının yapıldığını gördüğüm bir maç oldu. Zevksiz bir karşılaşmaydı. Ama Galatasaray için bu 90 dakikayla iki puan kaybetti diyemem.
İki takımın ortak özelliği; ikisinin de stoperleri iyi oynadılar. Galatasaray'ın oyunun iki yönünde en etkili oyuncularından birisi olan Selçuk İnan, sezonun kötü maçlarından birini oynadı ve yorgundu.
Birkaç faul pozisyonu dışında Yunus Yıldırım'ı, maçın ilk yarısında da Hamit'i beğendim.