Fenerbahçe açılış maçını kazandı… Ama çok tuhaf bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Çok garip ama Fenerbahçe'nin attığı gol dışında ah bu da kaçar mı" diyeceğimiz bir tek pozisyonu yok. Buna karşılık Demirspor, Fenerbahçe kalesine çok az gelse de bir iki önemli pozisyonu var. Mesela son dakikalarda Çağlar'ın kısa düşen kafa topuna Demirsporlu oyuncu iyi vursa mücadele berabere bitecekti. Özellikle ilk yarı çok düşük bir tempo vardı. Belli ki Mourinho oyuncularına tempoyu düşük tutun, fazla yormayın, sakatlık olmasın, çünkü üç gün sonra hayati bir Lille maçımız var" demiş… Talimat böyle gelince de özellikle ilk yarı Fenerbahçe kopuk kopuk oynadı, hiçbir zaman tempoyu yükseltmedi ya da yükseltemedi, fakat Maximin'in kişisel gayreti ile yarattığı pozisyonla Dzeko, Fenerbahçe'yi öne geçirdi. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Maximin çok önemli bir transfer. Fizik gücü yerinde olduğunda katkısı korkunç olabilir. Topla çok iyi, driplingi mükemmel. Genelde böyle oyuncular topla oynamayı severler ama o, topu ayağından çıkarma zamanlamasını oldukça iyi ayarlayabiliyor. Fenerbahçe için büyük katkı olacak gibi görünüyor.
Sonuçta; kazanmak önemliydi ve Fenerbahçe kazandı. Demirspor, geçen yıllardaki Demirspor değil kan kaybetmişler.
Hakem Atilla Karaoğlan bir iki hatalı karar dışında oldukça iyi bir maç yönetti.