Trabzonspor cepten yiyor ama hiçbir şey fark etmiyor. Öğlen seansında Konyaspor yenilmişti, bordo-mavililer de 'Ne olursa olsun çıkıp oynayalım' havasında mücadele etti. Önce şunu söyleyelim ki Trabzonspor'un şampiyonluğundaki bir numaralı isim tartışmasız kaleci Uğurcan... İlk yarıda öyle toplar çıkardı ki yavaş çekimde baktığımız vakit 'Bunu nasıl çıkarabilir', 'Bunu da mı çıkarttı' dedirtti. Sezon geneline baktığımızda da Uğurcan'ın kurtardığı çok maç var. İlk yarıda direkten dönen toplar, her iki takımın da orta sahayı çabuk geçtiği anlar ve yakalanan pozisyonlar vardı. Marek Hamsik, uzun bir süre sonra ilk 11'deydi. Zaten kalitesiyle, attığı paslarla, organizasyonda önemli rol üstlenirken, pek tabii ki daha tam hazır olmadığı için de pres ve adam kovalamada eksik kaldı.
İkinci yarıda da önemli pozisyonlar var. Aslında her iki takımın da kazanabileceği bir maç oldu. Fakat beraberliğin de adil olduğunu söyleyebiliriz. Trabzonspor bazı oyuncuları gelecek sezon asla kaybetmemeli. Yukarıda da bahsettik Uğurcan bu takımın çok şeyi... Nwakaeme de öyle. Sadece çok zeki bir oyuncu değil, saha içinde de bir ağabey, bir lider konumunda. 'Trabzonspor artık gün sayıyor' dedik... Belki de iki hafta sonra tur atacaklar. Ama hoşuma giden şey şartlar ne olursa olsun Abdullah Avcı'nın kenarda heyecanını hiçbir şekilde kaybetmemesi. Son saniyede bile önündeki bir tacın kendi takımına verilmesi mücadelesi içinde. Antep atsa ne olur, Trabzon atsa ne olur. Ama Avcı, Karadeniz insanının inadıyla olaya asılıyor. Belki de Trabzonspor'un bu seneki şampiyonluğunun ruh hali Avcı'nın hareketlerinde görülüyor.
Hakem ufak tefek hatalar yaptı o da çok doğal... Oyunun geneline bakınca 'Kötü maç yönetti, ya da oyunu olumsuz etkiledi' diyemeyiz.