Galatasaray ne yapsa olmuyor. Hâlâ kısmen de olsa düşme potası içindeler. Dün geceye baktığımızda da aslında ikinci yarı iyi oynadılar. Önemli pozisyonları var. Belki ilk yarı Gomis ceza alanında yalnız kalsa da orta sahadan destek gelmese de ikinci yarı tablo biraz değişti. Fakat dedik ya sanki bir şeyin gazabı Galatasaray'ın üzerinde. İyi oynarken gol yediler. Üstelik ben böyle bir golü yıllardır da görmedim. Voleyi vuruyor, top direkt kaleye gitse lafım yok, kaleciye çarpsa lafım yok ama o vole kaleye 6 metreden yere vurup yükselip kaleci Pena'nın üzerinden gol oluveriyor.
Galatasaray dua etsin Mostafa Mohamed'e. Sonradan oyuna girdi ve bitime 5-6 dakika kala kornerden gelen topu gol yaptı. Beraberlikle mağlubiyet arasındaki fark sadece 1 puan. Ama Galatasaray için fark çok daha büyük. Eğer mağlup olsalardı tribünlerde ve yönetimde çok çok farklı şeyler olabilirdi. Ama dedik ya Galatasaray hâlâ az da olsa düşme riskini yaşıyor. Bakalım ne olacak?
Burak Elmas ve avaneleri ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Domenec Torrent'i getirdiler... Galibiyeti yok, başarısı yok. Olası birkaç arka arkaya mağlubiyet veya puan kaybı Galatasaray'ı çok zor durumlara sokabilir. Hep söylüyorum, şu artlarda Fatih Terim'i göndermenin manası neydi? Üstelik bu takım önümüzdeki ay Avrupa kupası oynayacak. Ayrıca yönetime sormak lazım, bu Taylan, Berkan, Boey Galatasaray'ın futbolcusu mu? Yazık gerçekten çok yazık!
Gelelim karşılaşmanın hakemi Sarper Barış Saka'ya.... Asla kötü maç yönetmedi. Bir-iki yanlışı var, genç bir hakem ama vücut dili ve fizyonomisi hoşuma gitti. Genel olarak da dün gece sonuca etkili hata yapmadığı gibi güzel işler de yaptı.